Davacı, yol giderlerinin ödenmesi gerektiğinin ve yol parası dolayısıyla kuruma borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İşbu davada uyuşmazlık; kronik böbrek yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle, sağlık kurulu raporu uyarınca haftada üç kez özel araç ile diyalize gitmesi uygun görülen sigortalının annesine, ikametgahı ile aynı belediye sınırları içinde bulunan diyaliz merkezine gidiş-geliş nedeniyle yol gideri ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin "... muayene ve tedavi, protez araç ve gereçleri ile ortopedik cihazların sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi, analık, sürekli iş göremezlik veya malullük durumlarının tespiti, erken yaşlanma halinin tespiti, sağlık durumlarının tespiti, raporların kurumca yeterli görülmemesi, yeniden muayene, kontrol muayenesi, dolayısıyla kurumca bir yerden başka bir yere gönderilirlerse, bunların ve sağlık durumları sebebiyle başkaları ile birlikte gitmelerinin gerektiği hekim raporu ile belgelenenler ile 15 yaşına kadar (15 yaş dahil) çocuklar ile birlikte gidecek kimselerin gidip gelme yol parolan ile zaruri masrafları, kurumca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre ödenir..." hükmü öngörülmüştür. Söz konusu maddede; "bir yerden başka bir yere" ifadesine yer verilmiş olup; yol paralarının ödenmesi usul ve esaslarına ilişkin olarak çıkarılan 11.07.1978 tarih ve 16343 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2167 sayılı Kanun'la değiştirilen 102. maddesinde belirtilen Yol Paraları ile Zaruri Masraf Karşılıklarına İlişkin Yönetmelik ile söz konusu Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair 27İ05.2005 tarih ve 25827 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikte de "Kurumca yurt içinde bir yerden başka bir yere gönderilenler..."den bahsedilmiştir. Son olarak 31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile bu konunun düzenlediği 65. maddesinde de "Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği lü||zum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin siğlık hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yferi dışına yapılan şevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri için gündelikleri ile yol gideri kurumca karşılanır." ifadesine yer verilerek, 28.08.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği'nin yol giderinin ödenmesine ilişkin 31. maddesinde de "yerleşim yeri dışında" şevklerden bahsedilmiştir. Tüm bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucunun amacının, ikamet edilen yer belediye sınırları içinde tedavi ve muayene İmkanı olmayan, bu nedenle başka bir yere gitmesi zorunlu olan sigortalı veya hak sahiplerine yol gideri ödemek olduğunun kabulü gerekir. Konu ile ilgili 506 sayılı Yasa'da ve yönetmelik hükümlerinde "bir yerden başka bir yere gönderilen" ifadesinin "yerleşim yeri belediye sınırları dışında bir yerden başka bir yere gönderilen" olarak anlaşılması gerekir. Aksi düşünce yasanın amacı ile bağdaşmaz. Hal böyle olunca; sigortalının hak sahibinin yerleşim yeri ile diyaliz merkezinin Giresun'da olduğu, aynı yerleşim yerinde yapılmakta olan tedavi nedeniyle yol giderinin ödenmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonu ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.