Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12615 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15172 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Asıl dava yersiz ödenen aylıkların istirdadı, karşı dava kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, asıl dava davacısı (karşı dava davalısı) kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece uyulan bozma ilamında özetle, ihtilaf konusu dönemde zorunlu sigortalılık için kendi nam ve hesabına çalışmanın yanında, “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi” olma, “... Siciline kayıtlı” bulunma veya “kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı” bulunma şartlarının gerçekleşmesi gerektiği gözetilerek, bu bağlamda, kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve devamında, 1479 sayılı yasanın ölüm aylığından yararlanma koşullarına ilişkin 41. maddesindeki şartlar açısından askerlik borçlanmasının bulunup bulunmadığı araştırılıp tahsis koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece bozma ilamı sonrasında, davalının kapı komşusu ve murisin mahalleden arkadaşı olan tanıklar dinlenmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan... Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara ve usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,....’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).Belirtilen açıklamalar ışığında mahkemece, davalı murisinin kendi nam ve hesabına çalışma olgusunu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekmektedir. Bu nedenle 11.12.1984-27.04.1987 tarihleri arasında davalılar murisinin mesleki faaliyeti dikkate alınmak suretiyle, zabıta araştırması yapılmalı, ilgili dönemde aynı işi yapan kamu tanıkları re’sen tespit edilmeye çalışılarak beyanlarına başvurulmalı, vergi kaydına dayanak bilgi ve belgeler getirtilmeli, muris adına ticari araba, sürücü belgesi vs. olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, tarafların bu yöndeki kanıtları sorulmalı ve 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince araştırma yapılmalıdır. Öte yandan her ne kadar mahkemece murisin askerlik borçlanmasının bulunduğu ve yaşlılık aylığı şartlarını sağladığı belirtilmiş ise de, askerlik borçlanma ve bedelin ödenmesine ilişkin evrakların ikmal edilmediği anlaşılmakla varsa buna ilişkin evrakların dosya arasına alınması gerekmektedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidirO hâlde, asıl dava davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.