Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12566 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7120 - Esas Yıl 2006





Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.624,59 YTL'nın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, 1479 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olan davalı Fatma 'nun,davacı kurum sigortalısı olan eşi Abdullah üzerinden aldığı sağlık karnesi ile sağlık yardımlarından yararlandığından bahisle;davacı kurumca sağlık yardımlarının karşılığını oluşturan bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup,mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de;Sosyal Sigortalar Kurumu alacağı niteliğindeki sağlık yardımlarının aynı zamanda Bağ-Kur'un yükümlülüğünü oluşturması,20.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun geçici 1 inci maddesindeki düzenleme ile Sosyal Sigortalar Kurumu,Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığının her türlü alacakları,hakları,borçları,görevleri ile birlikte hiçbir işleme gerek kalmaksızın anılan kanunun yürürlük tarihi itibarıyla, bu kanunla ihdas edilen Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiş olması gözetilerek, Borçlar Kanunun 116 ncı maddesinin birinci fıkrasında yazılı olan, "Alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir şahısta içtimaıyla borç sakıt olur" hükmü karşısında,somut uyuşmazlıkta; aynı maddi temelden doğan SSK alacağı ile, aynı tutardaki Bağ-Kur borcunun yukarıda anılan Kuruma devredilmesi ile, davaya konu borcun ortadan kalkmış bulunmasına göre,mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.