Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12562 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 14768 - Esas Yıl 2008





Davacı, işkazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalılar avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14/10/2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalılılar adlarına Av.S... E.. Li..u ve davalı asil Yusuf Erkan ile karşı taraf adına Av.T.. Ş.. geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi E.. T.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Çelik borudan yapılan iskele üzerine konulan konsol ve panolarla oluşturulan ek iskele üzerinde dış cephe sıvası yapmakta olan sigortalının, bulunduğu kısımdan düşerek ölmesi biçiminde gerçekleşen işkazası nedeniyle, haksahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine yönelik davanın yargılaması sürecinde, inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşturulan kuruldan alınan rapordaki kusura ilişkin tespitlerden hareketle sonuca varılmıştır. Ancak, hükme dayanak alınan kusur raporundaki değerlendirmeler, emniyet kemeri temini, iskelenin standartlara uygunluğu, kazalıya yapılan uyarılar ile kazalının iskele konusunda işverene ilettiği belirtilen şikâyetlerle; kazanın oluşumuna etken kural ihlalleri ve bu kuralların taraflara yüklediği yükümlülükler yönünden, dava konusu somut olaya ilişkin ayrıntılı irdeleme içermemektedir. Maddi olguyu tespit hâkime ait bir görev olduğundan, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyaranca davalıların sorumluluğuna esas kusur oranının belirlenmesinde, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşme biçiminin dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmesi zorunludur. Olay nedeniyle yapılan hazırlık soruşturması ile sigorta müfettişi tarafından yapılan inceleme sırasında beyanı alının tanıklar, iskelenin güvenli olmadığı ve emniyet kemeri sağlanması gerektiği yönünde yapılan uyarıların işveren ile işyeri yetkililerince dikkate alınmadığını belirtmişler; iş müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda ise, "sıva işlerini taahhüt edip alacak kadar tecrübeli ve inşaattaki sıvacı ekibinin başı olmasına, iskeleyi ve konsol iskeleyi kendisi kurmasına, emniyet kemeri verilmesine ve konsol iskele kurarken ikaz edilmesine rağmen, konsol iskelede gerekli bağlantıları yaparak sağlamlaştırmayan, platform olarak kullandığı çelik panoları iskeleye ve biribirine bağlamayan, verilen emniyet kemerini kullanmayan, bu kısmın sıvasının yapılmaması belirtilmesine rağmen dinlemeyen ve yeni iş bağlantısı için acele eden kazalı işçi…… % 80" oranında kusurlu bulunmuştur. Şirket müdürü ile inşaat fenni sorumlusunun yargılandığı ceza yargılaması sürecinde alınarak, ceza kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunda, "işyerinde taşeron pozisyonunda ekipbaşı olarak çalışmasına, sıvacı ekibinin ona bağlı olmasına, işyerindeki çelik boru iskeleyi fenni sorumlunun direktifleri ve gözetimi altında kurmasına rağmen konsol iskeleyi işveren ve işyerinin teknik sorumlusuna danışmadan kendi inisiyatifine göre kurması ve salınım yapmaması için çapraz bağlantı gibi herhangi bir tedbir almaması, iskele üzerine koyduğu panoyu sabitlemeden üzerine çıkması ve işyerinin teknik sorumlusuna kurduğu iskele hususunda bilgi vermemesi, emniyet kemeri verilmesine rağmen 7. kat seviyesinde sıva işine başlamasından dolayı kazalı Sayet Demir'in olayda büyük ölçüde…… 6/8 oranında kusurlu" olduğu belirtilmiştir. Eldeki davanın yargılaması sürecinde düzenlenen hükme dayanak bilirkişi raporunda ise, konuya ilişkin iş güvenliği kuralları sıralanıp, deneyimli usta olan kazalının,"yapmakta olduğu işin ve çalışmakta olduğu işyerinin tehlikelerini bilerek daha dikkatli davranmamak, iskele kurulumunda gerekli özene göstermemek, kişisel koruyucu eşyalar talep etmemek ve/veya kullanmamak ve kendi emniyetini gözetmemekle," işkazasının oluşumunda % 40 oranında kusurlu bulunmuştur. İş müfettişi tarafından düzenlenen rapor ve ceza yargılaması sürecinde elde edilen rapordaki sigortalının ağırlıklı kusurlu kabulüne ilişkin yaklaşım ile bu yaklaşımın dayanağı olgular, eldeki dosyanın yargılaması sürecinde düzenlenen rapor içeriğinde irdelenmemiş; emniyet kemeri teslimiyle iş kazasının gerçekleştiği koşullar konusundaki ifade çelişkileri üzerinde durulmamış, soyut kuralların olaydaki ihlal koşulları ve dayanakları ortaya konulmamıştır. Kazanın gerçekleştiği iş koluyla, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişi kurulundan, sıralanan maddi ve hukuku olgular ile kesinleşen ceza kararıyla bağlayıcı hale gelen maddi olgular ışığında, önceki raporlardaki yaklaşımlardan ayrılma gerekçelerini ortaya koyan yargısal denetime elverişli çelişkiden uzak bir rapor alınması ve bu raporun, tarafların itirazları ve dosya kapsamına göre değerlendirilmesiyle bir sonuca varılması gereği gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 550.00 YTL duruşma avukatlık parasının davalılara, davalılar avukatı yararına takdir edilen 550.00 YTL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davalılara iadesine, 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.