Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12457 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12209 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi : İş Mahkemesi Tarihi : 28.04.2016 Dava, 01.12.1984 - 31.12.1984 tarihleri arası hizmet süresinin tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 01.12.1984 olduğunun tespiti, 24.02.2015 tarihi itibariyle emeklilik şartlarının gerçekleştiğinin tespiti istemlerine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının babasına ait inşaat işyerinde 01.12.1984 - 31.12.1984 tarihleri arasında gerçekleşen çalışmalarının hizmet cetvelinde görünmesine karşın, Kurumca hizmet süresi olarak kabul edilmemesi nedeniyle, söz konusu sürelerin sigortalı hizmet olduğu ve sigorta başlangıç tarihinin 01.12.1984 olduğunun tespiti ile tahsis talep tarihi olan 24.02.2015 tarihi itibariyle emeklilik şartlarını taşıdığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Mahkemece, dönem bordroları getirtilerek, resen bordro tanıklarının dinlenmediği, açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılacak iş, davalı Kurumdan dava konusu döneme ilişkin dönem bordroları celp edilip, dönem bordrolarından kayden çalışması görünen bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, böylece, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.