Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile sağlık yardımından faydalanma hakkı bulunduğuna, sağlık karnelerinin iadesine, İlaç bedel tutarı olan 3.621.743.494 liradan dolayı borçlu olmadığnın tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava hukuki nitelikçe, davacının 14.15001 ile 12.2.2001 döneminde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması bulunmadığından bu süredeki 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığın iptali ile 1.8.2000 tarihinden başlayarak 2926 sayılı Kanun kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığının ve buna bağlı olarak davacıya 14.1.2001 ile 31.1.2002 tarihleri arazında Bağ-Kur'ca yapılan ancak sonradan fuzuli ödemeden bahisle sigortalıdan istirdadı istenen tedavi giderlerine ilişkin olarak Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.3- Öncelikle 14.1.2001-12.2.2001 döneminde vergi kaydına dayalı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasından dolayı 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığı mevcut olan davacının; ilgili muhtarlık ve Ziraat Odası kaydından anlaşıldığı üzere 1.8.2000 tarihinden başlayarak devam eden kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetinin bulunması nedeniyle uyuşmazlık konusu olmayan 1.8.2000 - 14.1.2001 donemi dışında 2926 sayılı Kanunun 6/b maddesine göre zorunlu Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği 2.2.2001 tarihinden itibaren de tarım Bağ-Kur sigorta!ılığının kabulü gereği açıktır.Diğer yönden; tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar, 4386 sayılı Kanunla, 1.1.1999 tarihinden itibaren sağlık sigortası kapsamına alınmışlardır.Bu yönde; tarım Bağ-Kur sigortalıların sağlık sigortasından yararlanma koşulları, ödemeleri gereken sağlık sigortası primi ve diğer konularda, 2926 sayılı Kanunun ek madde 1/son da yapılan atıf nedeniyle 1479 sayılı Kanunun 12,15 ve devamı maddelerinin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanacaktır.Buna göre; 1479 sayılı Kanunun sağlık sigortasından faydalanma koşullarını düzenleyen ek 12. maddesinin, davacı sigortalanın tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başladığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükmü kapsamında yeniden sigortalı olanların sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri; ilk defa sigortalı olanlardaki gibi en az 8 ay sağlık sigortası primi ödemiş olmaları ve prim, gecikme zammı borçlarının bulunmaması koşuluna bağlanmışsa da, sonradan aynı maddede 4956 sayılı Kanunla yapılan ve 8.8 2001 tarihi itibariyle yürürlüğe giren değişiklikle hastalık sigortasından yararlanmada; yeniden sigortalı olanlar yönünden en az 4 ay eksiksiz sağlık sigortası primi ödemiş olmak yeterli sayılmıştır.Bu yönde; sosyal güvenlik hukukunun kamusal niteliği gözetildiğinde özellikle sigortalı ve hak sahipleri yararına yapılan yasa değişiklikleri ile yeni yasal düzenlemelerin, eldeki tüm uyuşmazlıklarda geçmişe yönelik olarak uygulanması gereği açıktır.Somut olayda da; davacının 12.2.2001 tarihi itibariyle yeniden başlayan tarım Bağ-Kur sigortalılığı bakımından hastalık sigortası yardımlarından yararlanabilmesi "en az 4 ay eksiksiz sağlık sigortası primi ödemiş olmak" koşulunun varlığı halinde mümkün olmakla, sigortalı; 12.6.2001 tarihinden başlayarak hastalık sigortası kapsamındadır ve bu tarihten sonraki davaya konu tedavi giderlerinden kuruma karşı sorumlu değildir.Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 23.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.