Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne dair karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1890,00 TL olarak değiştirmiştir.Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması HUMK'nun 427. maddesi hükmü gereğidir.İnceleme konusu davada, dava konusu reddedilen miktar 651,00TL olup, temyiz denetimine konu olan tutar yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması olanaksızdır.O hâlde, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçelerinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddi gerekmektedir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.