Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12230 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12694 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ölümünden sonra hak sahibinin banka hesabından yersiz çekilen aylıklar nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince dul aylığı almakta olan hak sahibinin 08.05.2004 tarihinde yaşamını yitirmesine karşın aylıkların banka hesabından çekilmeye devam edildiğini saptayan davalı Kurumca borç tahakkuk ettirerek yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte geri alınması için hak sahibinin mirasçısı konumundaki davacıya yönelik icra takibi başlatıldığı, anılan takiplere itiraz edilmesi üzerine de işbu davanın açıldığı belirgindir.Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.Uyuşmazlığın çözümünde, ne 506 sayılı Kanun, ne 1479 sayılı Kanun ne de 5510 sayılı Kanun’un uygulama yeri bulunmamakta olup, davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41 ve devamı (6098 sayılı Kanunun 49 ve devamı) maddeleridir. Bu durumda, yukarıda sözü edilen kanun maddeleri hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesi görevli değildir. Bu çerçevede, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.