Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12136 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6620 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, 16/10/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat edene sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalıların Kurum'un rücû alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa'nın 21., 4857 sayılı Yasa'nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa'nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.Öte yandan, tarafları ve konusu farklı olan sigortalının açtığı tazminat dosyasında verilen karar, rücuan tazminat davalarında kesin hüküm teşkil etmez. Dolayısıyla o dosyada alınan kusur raporu da eldeki davada kesin delil teşkil etmeyecektir. Şayet, kesinleşmiş ise ancak, güçlü delil teşkil edebilir. Nitekim bu husus, Yargıtay'ın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de kabul edilmiş bulunmaktadır. Somut olayda, davalı işyerinde bakım işçisi olarak çalışan sigortalı, 16.10.2012 tarihinde, arızalı olan kömürlü kazanın arızasının giderilmesi için kül atma bölümündeki yamuk olan yerleri balyoz ile düzelttikleri sırada, kül birikme yerindeki kor ateşli sıcak küllerin üzerine dökülmesi sonucu vefat etmiştir. Hükme esas alınan tek kişilik bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı işverene %100 kusur verilmiş ise de, mahkemenin hükmü eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır.Mahkemece, öncelikle meydana gelen iş kazası nedeniyle, hak sahipleri tarafından işverene yönelik açılmış bir tazminat davasının bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa tazminat davasında kusurlu bulunan, iş kazasının gerçekleşmesinde etkileri olduğu belirlenen gerçek kişilerin ihlal ettikleri iş güvenliği kuralları ile ihlal sonucuna bağlanan şahsi kusur oranları ile işveren şirketin kusur oranları ayrı ayrı belirlenmeli, meydana gelen iş kazası nedeniyle yaralanan diğer işçi .... hakkında .... İş Mahkemesinin 2013/19 Esas, 2014/187 Karar sayılı dosyası da getirtilerek, ilgili dosyada verilen kusur raporu ile iş bu dosyada hükme esas alınan/alınacak kusur raporu karşılaştırılmalı, yine....’un hak sahipleri tarafından işverene yönelik açılan tazminat davası olup olmadığı araştırılmalı, gerekirse ilgili dosyalar iş bu dosya arasına konulmalı, tüm bu dosyalar getirtilip gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, işveren ve 3. kişilerin kusurunun tespiti amacıyla, meydana gelen kazanın neden kaynaklandığı vb. kazanın oluşumu, nedenleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ihlal edilen mevzuat hükümleri, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.