Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12074 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15450 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiMahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında, ... yönünden davanın reddine,..... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılardan ..... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, davalılar arasındaki asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin araştırılması istenilmiş, yapılan araştırma ve irdeleme ile, asıl işverenin ....olduğu tespit edilmiş, olayda asıl işverenin %100 kusurlu olduğu, alt işverenin kusurunun bulunmadığı belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesine dayanan bu tür davalarda kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunmalı, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir Bilindiği üzere, işçilerin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içinde işverenlerden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin, tedbirlerin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla işverenler, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı taktirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceklerdir. Çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez. İşverenler, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlüdürler.Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olay incelendiğinde, davalılardan..... işçisi olan sigortalının, yürüme yolunda taşlama tezgahına gitmekte olduğu sırada.... ye ait tavan vincinin halatının boşalarak kopması sonucu etrafa saçılan fren balatalarının bir parçasının yüzüne çarpması sonucu yaralanması ile taraflar arasında asıl - alt işveren ilişkisi bulunduğu hususları göz önüne alındığında, her iki davalının da söz konusu kazada kusuru bulunmakla, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde araştırma yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekili ile davalılardan .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ....'ye iadesine, 04.10.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.