Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11960 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13527 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :İş MahkemesiMahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece, bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.Davacıya ait 01.04.1988 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma süresi içerisinde verildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 108. maddesi sigortalılık süresini düzenlemekte olup, sigortalılık niteliği taşımayan bir kimsenin sigortalılık süresinden de söz edilemez. Olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Kanunun 2. maddesine göre hizmet akdinin kurulması ve 6. madde gereğince çalışmaya başlaması ile edinilir. Bu maddelerde açıkça belirtildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Fiili çalışma saptanmadıkça, sadece hizmet akdine dayanılması halinde sigortalılık söz konusu olamaz. Somut olaya gelince; işe giriş bildirgesinin verildiği işyerinde çalışan ve çalışmaları Kurum kayıtlarına geçen tanık beyanlarına göre davacının işe giriş bildirgesinin verildiği işyerinde çalışmadığı belirgin olduğu gibi, davalı işverene ait halı dokuma işyerinden dinlenen tanık beyanlarına göre de, anılan işyerinde davacının çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, işe giriş bildirgesinin verilmesinin başlı başına yeterli olmadığı, fiili çalışma olgusunun kanıtlanmasının gerektiği eldeki davada, davacının Kurum kayıtlarına geçen işe giriş bildirgesinin dayanağı olacak şekilde filli çalışmasının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.