Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, ... ile ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1)Hüküm İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.Davada da, gerekçeli karar 03.11.2014 tarihinde temyiz eden davalı ...’a yöntemince tebliğ edilmiş, temyiz ise 27.02.2015 tarihinde vuku bulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi geçtiğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da göz önünde tutularak davalı ...'ın temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE,2)Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, ... Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün... aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, hak sahiplerine bağlanan gelirler fiili ödemeye dönüşmüş ise, ilk peşin değerli gelir ile fiili ödemeler./.. karşılaştırıldığında, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarının kusur karşılığından düşük ise o takdirde, ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine, fiili ödeme miktarının kusur karşılığı, ilk peşin değerin kusur karşılığından düşük ise o takdirde de fiili ödeme miktarı esas alınması gerekmektedir.Somut olayda; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde evlenerek gelirden çıkan hak sahibi eşe yapılan fiili ödeme tutarının, gelirin ilk peşin sermaye değerinden düşük olması nedeni ile tazminat tutarının belirlenmesinde fiili ödeme tutarının kusur karşılığının esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükmü temyiz etmeyen diğer davalı yönünden davacı ... lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da nazara alınarak karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edine hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalı ... ve ...'e iadesine, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.