Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11850 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27580 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, koşulları gerçekleşmeyen maluliyet aylığı isteminin reddi ile davacıya ... Kimlik numaralı ölen eşi ... üzerinden 01.07.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gereğinin tespitine, karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosyadan, davacının 07.06.2012 tarihinde vefat eden eşinin 22.07.1964-09.03.2009 tarihleri arasında 853 gün hizmet akdine dayalı olarak 5510 Sayılı Yasanın 4-1-a bendi kapsamında sigortalılığı, 14.10.2010-31.12.2010 tarihleri arasında da 78 gün 5510 Sayılı Yasanın 50'nci maddesi kapsamında (5510 4-1-b) isteğe bağlı sigortalılığı ve ayrıca 22.07.1964-22.07.1966 tarihleri arasında da 720 gün süreyle 04.05.2009 tarihinde borçlanılmış ve askerlik süresi ile birlikte toplamda 1651 gün primi ödenmiş günü olduğu, davacı murisinin vefatından önce 06.05.2011 tarihli maluliyet tahsisi talebinin Kurumca reddinden sonra eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı murisinin vefat tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 32. maddesinin 17.04.2008 tarih 5754 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değişik 2. fıkrasının (a) bendi “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,...” olanlara ölüm aylığı bağlanacağı hükmünü içermektedir. Mahkemece, yasada öngörülen “...her türlü borçlanma süreleri hariç...” ibaresinin sigortalılık süresi ve prim gün sayısını birlikte içerdiği hususu gözetilmelidir. Davaya konu olayda da, davacı murisinin askerlik süresi borçlanılmaksızın 853 gününün var olduğu, davacı murisi hakkında 5510 sayılı Yasanın 50'nci maddesi kapsamında ve aynı yasanın 4'üncü maddesinin "b" bendi kapsamında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmeksizin 900 gün primi ödenmiş olma şartının olmadığı, 2829 sayılı Kanun'un hizmet birleştirilmesine dair 8. maddesinin dikkate alınmak suretiyle veyahut 1800 gününün varlığı hususunda irdeleme ve araştırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.