Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ... ... sigortasına giriş tarihi olan 02.01.1983 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olduğu ve en düşük prim üzerinden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti, borçlanmasının 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamında olduğunun kabulü istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosyanın incelemesinden, davacının 06.12.2012 tarihinde yurtdışında çalışılarak geçen süreleri borçlanma talebinde bulunduğu, yurtdışı borçlanma talebi üzerine kurumca 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılarak 5150 gün üzerinden toplam 51.654,50-TL borç tahkkuk ettirildiği, davacının 20.03.2013 tarihinde tahakkuk ettirilen borcun tamamını ödediği, anlaşılmaktadır. Daha sonra davacının borçlanmanın 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında olduğunun kabulüne yönelik talebinde feragat ettiği, mahkemece buna dayanılarak davacının sigorta başlangıcı ve tahsis talebi yönünden davanın kabulüne, borçlanma talebi yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamında davacının dava devam ederken 01.03.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başladığı anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Bu çerçevede; Kurum'un davacıya yaşlılık aylığı bağladığı ve aylık bağlarken 01.08.1980 tarihini esas aldığı gözetilerek, davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmeli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/1. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği hususu gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.