Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11792 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22685 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığı almakta iken, davalı Kurum tarafından maluliyet oranının düşürülmesi sonucu mahrum bırakılan 01.11.2011-11.11.2013 tarihleri arasındaki aylıkların faiziyle tahsili istemine ilişkindir..Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacıya, ... Araştırma Hastanesinin 21.01.2011 tarihli raporu ile %40 oranında çalışma gücü kaybı tespit edildiğinden, 01.11.2011 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın geçici 87. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, aylığa esas raporu veren hastanece, raporda usulsüzlük olabileceğinin belirtilmesi üzerine yapılan kontrollerde maluliyetin %15 olması nedeniyle aylıkların kesildiği ve başlangıçtan itibaren borç tahakkuk ettirildiği,... Hastanesi tarafından düzenlenen 02.10.2012 tarihli raporda davacının özür oranının %50, Haydarpaşa Numune Hastanesince 03.04.2013 tarihinde düzenlenen raporla %64 oranında özür oranı tespit edildiği, bu raporlar üzerine...Başkanlığınca yapılan değerlendirmede 02.10.2012 tarihli rapor dikkate alınarak ikinci derece indirimden yararlanması gerektiğinin Kuruma bildirilmesi üzerine, 11.11.2013 tarihli tahsis talebine istinaden davacıya 01.12.2013 tarihinden itibaren yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı, Mahkemece, ilk aylık bağlanırken baz alınan raporun sahteliğine ilişkin herhangi bir mahkeme kararı bulunmaması, davacının maluliyetinin en son raporun düzenlendiği Haydarpaşa Numune Hastanesince maluliyetin %40’ın üzerinde olduğunun tespit edilmesi sonucu aylıkların kesilmesi işleminin yerinde olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 10 maddesinin 2. fıkrasının “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı ... Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır. “ hükmü gereği 506 sayılı Yasanın 60 ve Geçici 87. maddeleridir. 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi “Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onsekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından” yararlanacaklarını öngörmekte olup, bu koşulların başında ise, öncelikle ve özellikle, “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmak” hususunun saptanması önem arz etmektedir. Anılan hususun saptanması işi ise, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesine göre, sakatlık indiriminden yararlanmak için, yetkili hastanelerin sağlık kurullarından alınan raporlar,...Bakanlığı bünyesindeki “Merkez Sağlık Kurulu” tarafından değerlendirilerek iş gücü kaybı oranları ve buna göre sakatlık dereceleri belirlenmekte ve bu belirlemeye dayalı olarak da, ilgili şahsın vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanıp kazanmadığına; yine idarece karar verilmektedir. Bu durumda, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazandığına dair verilen bu idari kararın sigortalının tahsis talebiyle birlikte kuruma ulaşmasıyla, diğer koşulların da varlığı halinde sigortalıya anılan Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması yasal gereklilik olmaktadır. 5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanununun 58'inci ve 95’inci maddesinde malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ... Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, ... Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile ... Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, ... Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle, tahsiste esas alınan tüm tedavi evrakları ile birlikte davalı sigortalıya ait tedavi evrakları nazarında, ... Sigorta ... Kurulundan ilk tahsis tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri gereğince çalışma gücü kaybı oranı ile bu oranın halihazırda kaç olduğu ve değişiklik tarihi yönünden rapor alınmalı, anılan raporun Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, davalının itirazı halinde ... Kurumu 3. İhtisas Dairesinden bu yönde rapor alınmalı, raporlar arasında çelişki bulunması halinde ... kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak, ilk yaşlılık aylığı tahsis tarihinde ve sonrasında davalı sigortalının çalışma gücü kaybı oranı belirlenerek, 506 sayılı Yasanın 60 ve Geçici 87. maddeleri kapsamında yaşlılık aylığı şartları irdelenmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.