Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan ... güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.Eldeki dosyada, davacının 16.06.2008 - 09.04.2009 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı şirket işyerinde 16.06.2008 - 09.04.2009 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespiti ile bu dönemde kuruma bildirilmeyen 16.06.2008 - 15.10.2008 tarihleri arasında 120 hizmet günü ve 5.554,80 TL prime esas kazancının kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, verilen kabul kararı eksik araştırma ve inceleme nedeniyle isabetsizdir. Mahkemece yapılacak iş, davacının hizmet döküm cetvelinde 16.10.2008 - 15.04.2009 arasında davalı işyerinden tam bildirim olduğu görülmekle birlikte yapılan bu bildirimlerin kısa./.. vadeli sigorta kolundan olup olmadığı araştırılmalı, davacı isticvab edilerek dava dilekçesi açıklattırılarak talep konusu dönemde hangi sigorta kolundan istediği sorulmalı (uzun mu kısa vadeli sigorta kolu mu olduğu), eğer talep uzun vadeli sigorta kolundan olması halinde Irak ile Türkiye arasında akdedilmiş ... güvenlik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı işverenle herhangi bir topluluk sigorta sözleşmesi de yapılmamıştır. Bu durumda davacının ancak 506 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında geçici görevle yabancı ülkeye gönderilmişse ve 5510 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince yurt dışında geçici olarak gönderilenlerin görev yaptıkları bu sürelerde çalışmaların sigortalılığa esas çalışma olarak değerlendirilmesinin mümkün olması karşısında sigortalı olarak kabulünün gerekeceği de nazara alınarak; işverenin Türkiye’deki işyeri sicil dosyası ve ticaret sicili kayıtları ile davacının sigorta sicil ve işyeri şahsi sicil dosyaları getirtilmeli, işverenin yurt dışında iş alıp almadığı, almışsa yurt dışında üstlendiği işin niteliği ile davacının görevdeki geçiciliğe ilişkin koşullar, davalının yurt dışında işyeri olup olmadığı yukarıda anlatılan çerçevede yöntemince araştırılmalı, dosya içerisindeki imzasız geçici görev emri işverenden sorulmalı, davacının yurda giriş ve çıkış kayıtları araştırılmalı, davacı tarafından açılan başka dava olup olmadığı araştırılmalı deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.