Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11572 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9390 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ... ... sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Mahkemenin, ... ... sigortasına giriş olan 01.09.1981 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğuna ilişkin kabulünün yerinde olmasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Yurtdışında çalışan ... vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz ... güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6'ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.Kesin dönüşün, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir ... sigorta ya da ... yardım ödeneği almamaları durumunu ifade ettiği; “... sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödeneklerin amaçlandığı; “... yardım ödeneği” ibaresinin ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak./.. üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşıdığı kabul olunmaktadır. Ne var ki, “kesin dönüş” ifadesi, mutlak anlamda, yurtdışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurtdışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilemez. İkamet şartına bağlı olmayan nitelikte ... sigorta veya ... yardım ödeneği alanlara, anılan koşulun gerçekleştiğinin kabulü ile aylık bağlanabilecektir. Aksi yöndeki düşünce, Anayasamızın 23'üncü maddesi ile güvence altına alınmış olan “Yerleşme ve seyahat hürriyeti”nin; İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye (... Hakları Sözleşmesine) ek 4 nolu Protokolün 2'nci maddesi ile tanınmış “Serbest dolaşım özgürlüğü”nün ihlali sonucunu doğuracaktır. Ayrıca, yurtdışında geçen çalışmalar sonucu o ülkenin ... güvenlik sisteminden hak kazanılan yaşlılık ya da malullük aylığının bir sonucu olan ve ikamete dayalı bulunmayan ... sigorta veya ... yardım niteliğindeki edimlerden yararlanmak, yurtdışından kazanılmış olan ... güvenlik hakkının en doğal sonucu olup, bu haktan feragat anlamı çıkacak şekilde bir “kesin dönüş” tanımı yapılması, ... güvenlik hakkından feragat edilemeyeceği olgusunun göz ardı edilmesi sonucunu da doğuracaktır. Somut olayda; 30.05.2014 tarihinde davalı Kurum kayıtlarına intikal eden tahsis talebine istinaden Mahkemece 01.06.2014 tarihinden itibaren kendisine 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına hükmedilmiştir. Ancak kesin dönüş tarihinin belirlenmesine yönelik alınan ... Sigorta Merci... belgesinin incelenmesinde, belgenin 11.05.2016 tarihli olduğu, anılan belgede davacının 29.11.2015 tarihi itibariyle devam eden ... ... kapsamında çalışmaları bulunduğu belirtilmektedir. Bu durumda davacının yurtdışından henüz kesin dönüş yapmadığından 01.06.2014 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı tahsisine yasal imkan bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kesin dönüş şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, tahsis isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.