Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11547 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10211 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde istemin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda; davacı, ............ 10.02.1986 - 30.06.2005 tarihine kadar kesintisiz çalışmalarının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davacının, davalı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilköğretim okulunda 10.02.1986 - 30.06.2005 tarihleri arasında 6980 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.1-506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir. Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Eldeki davada, çalışmanın davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nda geçtiği ve husumetin davalı ... Başkanlığı ile ............'e ait olduğu belirgin olup, davalı olarak gösterilen Menemen Belediye Başkanlığı'nın gerçek işveren olmadığının belirlenmesi karşısında, bu davalı yönünden taraf sıfatının bulunmadığı ve kendisine husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken olumlu - olumsuz her hangi bir karar verilmemesi isabetsizdir.2- Kabule konu dönemde, okulun açılış ve kapanış tarihleri Milli Eğitim Bakanlığı'ndan sorularak, okulun kapalı olduğu yaz tatili dönemi dışlanmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinin hükümde gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ............ı'na iadesine, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.