Dava, davacının şirket yöneticisi olması nedeniyle şirkete ait prim borcundan dolayı Emekli Sandığından almakta olduğu adi malullük aylığına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dilek Doğan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, Çankırı İl Sigorta Müdürlüğü tarafından Y…… E…… Konf İş Tur Tic AŞ'nin yöneticisi olması nedeniyle şirketin 1998/10-11-12 aylarına ait prim borçlarından dolayı 19/10/2007 tarihinde yaşlılık aylığı üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, haczin kaldırılması için yapılan başvurunun Kurumca reddedildiğini, 6183 sayılı Kanun'un 70. maddesinde "Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik aylıklarının haczedilemeyeceği" hükmünün yer aldığını, maluliyetin türü konusunda bir ayırım yapılmadığını bildirerek, haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda 6183 sayılı Kanunda adi malullük, vazife malullüğü ayırımı yapılmadığı, davacı borcun oluştuğu tarihte yönetim kurulu başkanı olarak borçtan sorumlu ise de, Kara Kuvvetleri Komutanlığında astsubay üstçavuş olarak görev yapmakta iken 9/2/1981 tarihinden itibaren adi malul aylığı bağlandığından ve malullük aylığı üzerine haciz konulamayacağından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, ordudan adi malullük aylığı alan davacının, anonim şirket yöneticisi olması nedeniyle 1998/10-11-12 ayları prim borcundan dolayı 2007 yılında Emekli Sandığından almakta olduğu aylığına konulan haczin; adi malullük aylığının 6183. maddesinin 70. maddesi 7. bendi kapsamında sayılan haczedilemeyecek mal ve haklardan sayılarak kaldırılıp kaldırılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Konuya ilişkin yasal mevzuatın incelenmesinde; 1982 tarihli Anayasamızın 61. maddesinde "Devletin harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri koruyacağı ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlayacağı'" hükme bağlanmıştır. Maddenin gerekçesinde; "Madde toplumumuzun, fedakârlıklar yapmış olan bir kesiminin korunmasını bir direktif olarak vermektedir. Şehitlerin geride kalanlarına ve gazilerle ailelerinin korunması toplum için fedakârlıkta bulunan insanlara toplumun vereceği garantiler cümlesindendir" denilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 70. maddesinde ise; haczi caiz olmayan mal ve haklar sayılmış olup, maddenin 7. bendinde "Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emekli aylıkları ile, bu kabil kimselerin dul ve yetimlerine bağlanan aylıklar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri" nin haczedilemeyeceği öngörülmüştür. Belirtilen düzenleme, sadece ordu ve zabıta hizmetlerinde malûl olanlara mahsustur. Bunun haricindeki sivil memuriyetlerde malûl olanlara bağlanan emekli aylıkları bu bent kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi, maddenin Anayasa'nın 61. maddesi de dikkate alınmak suretiyle yorumlanması sonucu, korunması istenen hukuki menfaatin ordu ve zabıta hizmetlerinin ifası dolayısıyla uğranılan maluliyetlere ilişkin olduğu, ordu ve zabıta olarak görevli şahısların vazife malullüğü kapsamında değerlendirilemeyen maluliyetlerinin bu bent kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.