Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11189 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4009 - Esas Yıl 2006
Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile haksız yere tahsil edilen 613,22 YTL'nin davalı Kurumdan istirdadına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1479 sayılı Kanun'a 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunla eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibariyle yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Destek Primi" başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü, "bu kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından; aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dahil %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir." düzenlemesini getirmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Kanun'un 24/1. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlamıştır.Ek 20. maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 kabul tarihli ve 4956 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle; "bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları" öngörülmüş ve anılan Kanun'un 57. maddesine göre bu değişikliğin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiş; daha sonra 22.01.2004 kabul tarihli, 5073 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle de, anılan 1. fıkranın 4956 sayılı Kanun'dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek "bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği" öngörülmüştür ki, anılan değişiklik hükmünün yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.Bu yönde, kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup; Sosyal Güvenlik Hukuku'na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği itibariyle, özellikle sigortalı ya da hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının ya da bu yardımların kapsamına ilişkin olarak sigortalı lehine yapılan yasal düzenleme ya da değişiklik hükümlerinin geçmişe yönelik biçimde uygulanması gereği kabul edilmişse de; 4956 sayılı Kanun'un 44. maddesi, keza, 5073 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 1479 sayılı Kanun'un ek 20. maddesinde yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması itibariyle, anılan maddelerin yürürlüğe girdiği tarihler sonrasında hakedilmiş ya da hakedilecek yaşlılık aylıkları yönünden uygulanması gereği açıktır.Hal böyle olunca da; Ek 20. madde düzenlemesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönemde, davacının vergi kaydının 20.12.2002-31.12.2002 tarihleri arası dönem ile 01.03.2005 tarihi sonrasını kapsadığı, ayrıca oda ve sicil kayıtlarının bulunduğu yönü gözetilerek; sunulan kanıtlar ve anılan yasal düzenlemenin aradığı ölçütlerdeki değişime uygun olarak davacının durumu değerlendirilerek, sosyal güvenlik destek primi sorumluluğunun açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde belirlenmesi gereği üzerinde durul-maksızın, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.