Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10778 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5324 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava ve birleşen davalar rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde asıl dava ve birleşen davaların zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-) Mahkemenin, davalı ... şirketi yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davaların kısmen kabulüne ilişkin kararının Dairemizin, 2014/16442-2015/18444 sayılı ilamıyla davalı ...'nun zamanaşımı def'inde bulunduğu halde, bu konunun yöntemince irdelenmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bozma üzerine yapılan yargılamada, ceza mahkemesince yargılanıp hakkında cezalandırma kararı verilen 3. kişi yönünden kurumun ceza kararının kesinleştiği tarihte (10.06.2003 ) faili öğrendiği, eldeki davanın da 23.01.2008'de açıldığı, davalı ...'nun dava dilekçesine karşı sunulan cevap dilekçesinde açıkça zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle, eldeki dava dosyası ile birleşen aynı nitelikteki bakiye alacaklarla ilgili açılan dava dosyalarının vaki dava zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, yapılan değerlendirmenin asıl davaya ilişkin olduğu, birleşen davalarda talebe konu işgöremezlik ödemelerinin ödeme tarihleri itibariyle zararı öğrenme tarihi ve dava tarihleri her dava yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. İnceleme konusu davada; davalının yasal süresi içerisinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'ileri kapsamında, yukarıdaki düzenleme ve açıklamalar ışığı altında asıl dava ve birleşen her bir dava yönünden ayrı ayrı araştırma ve irdeleme yapılarak elde edilecek sonuca göre infazda tereddüt uyandırmayacak biçimde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.