Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10739 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26861 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, davacı murisinin tarım sigortalılığının tespiti ile ilk prim borçlarının ödeme tarihi esas alınarak ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Yapılan yargılama sonunda, davacının 20.01.1988 tarihinde vefat eden babasının 01.01.1987 tarihinden itibaren 1 yıl 19 gün ... sigortalısı olduğu, davacı tarafından prim borçlarının ve iki yıllık askerlik borçlanma bedelinin 30.6.2011 ve 15.7.2011 tarihlerinde ödediği anlaşılmakla, mahkemenin, aylık bağlama koşullarını (en az üç tam yıl sigorta primi ödenmiş olması) ölüm tarihine göre belirleyen yaklaşımında bir isabetsizlik yok ise de; Hak sahipliğine ilişkin koşullar yönünden, davacının babasından ölüm aylığına hak kazandığı tarihin saptanıp, o tarihteki ilgili mevzuat kapsamında değerlendirme yapılması gereklidir. Bu yönde, davacının dul kaldığı tarih (eşinden boşandığı tarihin veya eşinin ölüm tarihinin) belirlenmeli, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ise, anılan Kanunun 34. maddesi kapsamında hak sahipliği koşulları irdelenmeli, aylığa hak kazanma tarihi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ise, 2926 sayılı Kanuna 4956 sayılı Yasanın 54. maddesi ile eklenen ek 3.maddeye göre, hak sahipliği koşullarına ilişkin 1479 sayılı Kanunun 45. maddesi kapsamında değerlendirme yapılmalıdır.Davacının babasından ölüm aylığına hak kazandığı sonucuna varılması halinde, davacının ödediği primlerin ve askerlik borçlanması bedelinin davacı hesabina gönderilmesi sonrasında, tekrar davacı tarafından Kurum hesabına ödenmesini takip eden aybaşından bağlanması gerektiği gözetilmelidir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin tümüyle hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.