Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1036 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16576 - Esas Yıl 2011





...Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri Ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamede; Madde 1 ? (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesidir.Madde 3 ? (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasında;a) İdarelerin taraf oldukları uyuşmazlıkların, tarafların hak ve menfaatlerinin dengeli olarak değerlendirilerek, adil ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi, b) İdarelerin taraf oldukları davaların, usul ekonomisine uygun olarak, imkânlar ölçüsünde idarelerde istihdam edilen hukuk müşavirleri ve avukatları tarafından takibi,c) Davaların takibinde, mahkeme kararlarının hukuka uygun olarak, adil, süratli ve en az masrafla verilebilmesine yardımcı olunması, esastır. Madde 6 ? (1) İdareler, kendi iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını haizdir.(2) İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara aittir. 3) 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebilir. Üst yönetici bu yetkisini hukuk birimi amirine devredebilir.(4) İdari davalarda; gerekli görülmesi halinde, idarede görevli bir personel, uzmanlığından faydalanılmak üzere idare vekili veya temsilcisi ile birlikte duruşmalara iştirak ettirilebilir.(5) İdareleri vekil sıfatıyla temsile yetkili olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri ve avukatların bir listesi, idaresince yazılı olarak veya .... belirlenen esaslar dairesinde./..-2- elektronik ortamda ilgili .... bölge idare mahkemesi başkanlıklarına; askeri savcılıklara ve ... Başkanlığına verilir. Bu listeler, .... tarafından adli yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi başkanlığınca idari yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek mahkemeler ve bölge adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ilgili mahkemelerin başsavcılıklarına veya başkanlıklarına bildirilir. Listede isimleri yer alanlar, baroya kayıt ve vekaletname ibrazı gerekmeksizin idare vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini takip edebilirler. Vekil sıfatıyla temsil yetkisi sona erenlerin isimleri anılan mercilere aynı usulle derhal bildirilir.İncelenen dosyada; Dava dilekçesinde davalı olarak .... gösterildiği, dava dilekçesinin....ı'na tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin ....... tarafından verildiği, cevap dilekçesinde;...devlet bakanlığına bağlı bir kuruluş olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini belirttiği, mahkemece; davacıya, davayı doğru hasma yöneltmesi için 24.05.2011 tarihli celsede 10 günlük kesin süre verildiği, davacı vekilinin, 27.05.2011 hakim havale tarihli, davalı olarak.... gösterilmiş dilekçe sunduğu ve tebliğat masrafınıda aynı gün verdiği, bu şekilde davacı vekilince, mahkemenin kesin süre içinde yapmasını istediği usuli işlemlerin süresinde gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında; davalı ... Başkanlığı dava ve duruşmada ... vekili tarafından temsil edildiğinden ve dava da doğru hasma yöneltildiğinden, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.