Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10324 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18938 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalı işverene ait işyerinde 24.11.2006 günü çalışmaya başladığı yönünde hakkında düzenlenen süresi belirli hizmet akdi, ibra sözleşmesi, 2011 yılı Kasım ayına ait kıdem tazminatı bordrosunda imzaları bulunan davacının 01.01.1986 – 22.11.1988, 24.11.2006 – 16.11.2011 tarihleri arasında anılan işyerinden, 12.10.1990 – 15.11.1990 döneminde ise dava dışı farklı işverene ait işyerinden davalı Kuruma kısmi sigortalılık bildirimlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup 23.04.1985 – 16.11.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak aralıksız geçmesine karşın bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada, bir kısım tanıkların anlatımlarına dayanılarak istem kısmen kabul edilip 16.11.1990 – 23.11.2006 dönemine yönelik süreler hüküm altına alınmıştır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Diğer taraftan, sigortalı hakkında hazırlanan belgelerde yer alan imzaların kendisine aidiyeti belirlenmiş ve hata, hile veya ikrah sonucu imzalandığı kanıtlanmamış ise çalışma dönemi ve sürelerine ilişkin olarak söz konusu belgelerdeki bilgilerin aksinin, eş değer delillerle kanıtlanması, bu kapsamda tanık anlatımlarına değer verilmemesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı temyizi bulunmadığından hüküm altına alınan dönemle sınırlı olarak gerçekleştirilen temyiz denetiminde 12.10.1990 – 15.11.1990 tarihleri arasında farklı işverene ait işyerindeki hizmet sonrasında davalı işverene ait işyerinde yeniden işe girilmesine ilişkin olarak, 24.11.2006 günü çalışmaya başladığı bilgisini içeren belgelerdeki imzaların kendisine aidiyeti davacı tarafından kabul edilmediği takdirde yöntemince uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, imzaların davacının eli ürünü olduğu tespit edildiğinde ve bu konuda hata, hile, ikrah durumu da iddia ve ispat edilemediğinde 24.11.2006 tarihi öncesine ilişkin olarak, söz konusu belgelerin aksinin eş değer kanıtla ispatlanması için davacıya kabul edilebilir süre tanınarak sunacağı delilleri toplanmalı, imzaların davacıya ait olmadığı saptandığında ise dönemsel sigorta primleri bordrolarında ve aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalıştırdıkları kişiler yöntemince belirlenerek dinlenilmeli, tanık anlatımları arasındaki belirsizlik ve çelişkiler giderilmeli, çalışmanın kesintili gerçekleştiği tespit edildiğinde hak düşürücü süre irdelemesi yapılmalı, tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yukarıda öngörülen yöntem izlenmediği gibi belirtilen niteliklere tam anlamıyla sahip olmayan bir kısım tanıkların yetersiz anlatımlarına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı ...’ne geri verilmesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.