Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının geri alınması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 03.06.2006 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu yaşamını yitiren sigortalı oğlu üzerinden kendisine ölüm geliri ile ölüm aylığı bağlanan davalı hak sahibi annenin aylıklarının 2012 yılının Ağustos ayında tesis edilen işlemle, gelir ve aylığın birlikte bağlanamayacağı gerekçesiyle Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup 5510 sayılı Kanunun 96/1(b) maddesi çerçevesinde Ağustos/2007 – Ağustos/2012 döneminde ödenen aylıkların geri alınması için işbu dava açılmıştır. Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Gelir ve aylıkların birleşmesi” başlığını taşıyan 92/2. maddesinde, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümünün, eksik olanın da yarısının bağlanacağı, bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümünün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısının verileceği belirtilmiş, “Sosyal yardım zammı” başlıklı Ek 24/f maddesinde de iki ayrı sigorta kolundan veya iki ayrı dosyadan gelir veya aylık alanlara, en fazla ödemeye imkan veren bir dosya üzerinden sosyal yardım zammı ödemesi yapılacağı açıklanmıştır. Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında yapılan irdelemede, hakkı doğuran ölüm olayı tek (aynı) olduğundan davalı hak sahibine diğer koşulların da gerçekleşmesi durumunda gelir ve aylığın birlikte tahsis edilebileceği belirgin ise de her iki sosyal sigorta yardımının tam olarak bağlanamayacağı da açık olduğundan 92. ve Ek 24. maddeler kapsamında değerlendirme yapıldıktan, böylelikle varsa yersiz ödeme tutarları saptandıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın tümüyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.