Davacı, tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli sayılmasına, bu olmadığı taktirde 1.1.2000 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı sayılmasına ve Kurumca istenilen sağlık giderlerinin ödenmemesine karar verilmesini istemiştir.Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı Güneri'nin- temyiz itirazlarına gelince;Dava, davacının 1.1.2000 tarihinden itibaren tarım sigortalısı olduğunun ve bu nedenle sağlık giderleri yönünden borçlu olmadığının tespiti ile aksine oluşturulan Kurum işleminin iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece istem, kısmen hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğinden, davacının, 13.12.1999 tarihinde Kuruma verilen giriş bildirgesi üzerine 1.1.2000 tarihinden itibaren sigortalı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, Emekli Sandığınca 2022 sayılı Kanun uyarınca 1.3.1984 tarihinde kendisine bağlanan sakatlık aylığının, vazgeçmesi nedeniyle 1.3.2003 tarihinde kesildiği, bağlanan bu aylık gerekçe gösterilerek Kurum tarafından sigortalılığının iptal edilip, yersiz sağlanan sağlık yardımları nedeniyle borç çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 2926 sayılı Kanunun 4/c maddesinde "2022 sayılı Kanuna göre kendisine aylık bağlananlar sigortalı sayılmazlar" hükmü yer almakta ise de, bu hüküm, 4956 sayılı Kanunun 56/d maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve 2022 sayılı Kanundan aylık bağlanmamış olmak, sigortalılığın koşulu olmaktan çıkartılmıştır. Sosyal güvenlik hukukunun kamusal niteliği gözetildiğinde, özellikle sigortalı ve hak sahipleri yararına yapılan yasal değişiklikler ile yeni yasal düzenlemeler, geçmişe yönelik olarak eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanmak zorunda olduğundan, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren ilga edici hükmün, dava konusu somut olayda dikkate alınması gereği de açıktır.Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözönünde bulundurulmaksızın Mahkemece, yürürlükten kaldırılan 2926 sayılı Kanunun 4/c maddesine dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 4.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.