Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1003 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23040 - Esas Yıl 2012





...Dava,hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, .... ait işyerinde 2005 yılı Ocak,Şubat ve Nisan ayları ile 2008 yılı Aralık ve 2009 yılı Ocak aylarında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı halde bildirim yapılmadığı iddiasıyla; bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının çalışmalarının dava dışı .... nezdinde geçtiği gerekçesiyle davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Anılan Kanunun 4’üncü maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelere ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, doğru işverene husumet yönetilmesi zorunludur. 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 448’inci maddesinde, anılan Kanunun tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla zaman bakımından derhal uygulanacağı öngörülmüştür. Söz konusu Kanunun “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124’üncü maddesinde ise, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile olanaklı olduğu bildirildikten sonra, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf./..-2- değişikliği isteminin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği isteminin kabul edebileceği açıklanmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında; taraf teşkilinde husumet yönünden maddi bir yanılgı bulunması durumunda uygulama olanağı bulunan 6100 sayılı Kanunun 124’üncü maddesindeki düzenleme gereğince taraf değişikliği isteminin karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilmesi zorunluluğu nazara alınmalıdır. Davaya konu somut olayda; işverenin yöntemine uygun biçimde davaya iştiraki sağlanarak tarafların göstereceği deliller de toplandıktan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.