MAHKEMESİ: ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/11/2006NUMARASI: 2005/366-2006/519Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı olduğu 19 parsel sayılı taşınmazda payına karşılık gelen bodrum kat ve 6. kattaki dairelerin davalılar tarafından haklı bir neden olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, çekişmeli taşınmazları bedeli karşılığı yükleniciden satın aldıklarını, iyiniyetli olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının paydaşı olduğu taşınmaza davalıların kayda dayalı bir hakları bulunmaksızın elattıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.10.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat Ş... G... U... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 19 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, ancak taşınmazları kullandıkları anlaşılmaktadır. Davacının, dava tarihinde taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı yoksa da, davanın devamı sırasında hükmen pay edinmek suretiyle taşınmazda paydaş olmuştur. O halde; mahkemece, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davanın açıldığı tarihte, davacının çekişme konusu taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığına göre, dava tarihinden önceki dönemi kapsar şekilde, davalıların ecrimisilden sorumlu tutulmalarına karar verilmesi doğru değildir. Taşınmazı, davacının edinmesi eldeki davanın yürütülmesi sürecine rastladığına göre, edinme tarihinden sonraki süreç için istenilecek ecrimisilin de ayrı bir davanın konusunu oluşturacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, ecrimisil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların, bu yöne değinen itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 23.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.