MAHKEMESİ: OĞUZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/07/2006NUMARASI: 2005/159-106Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu . parsel sayılı çaplı taşınmazına komşu ..parsel maliki olan davalının taşkın yapı nedeniyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, taşkın yapının yıkımı ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının taşınmazına tecavüz tespiti halinde taşkın kısmın adına bedeli karşılığında tescilini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmaza herhangi bir tecavüzünün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden .parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ve üzerinde bina bulunan komşu 25 sayılı parselin ise davalıya ait olduğu anlaşılmaktadır.Davacı,maliki olduğu taşınmaza davalının yapılanmak suretiyle elattığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bilindiği gibi, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır.Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Oysa,mahkemece yapılan uygulama ve incelemenin yukarıda değinilen ilkeleri karşılar nitelikte olduğu söylenemez.Bu durumda,yukarıdaki ilkeleri karşılar kapsamda yeniden uygulama yapılarak davacının çap kaydı kapsamının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, nizalı bölümün davacıya ait çap kaydının içinde kalıp kalmadığının açıkça saptanması varsa raporlar arasındaki çelişkilerin gerekçeleri gösterilmek suretiyle giderilmesi,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik uygulama ve araştırmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 5.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.