MAHKEMESİ : İMAMOĞLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/11/2010NUMARASI : 2008/220-2010/422Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş olduğu 449 parsel sayılı taşınmazına komşu 444 parsel maliki olan davalıların tecavüz ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve aradaki sınırın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalılar M. ve A., 444 parsel sayılı taşınmazın hissedarları arasında yer almadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlar, davalı Y. ise savunma getirmemiştir. Dahili davalı N., 444 nolu parselin babası H. B.tan intikal ettiğini, 60 yıldır taşınmazın aynı sınırlarla kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer dahili davalı savunma getirmemiştir. Mahkemece, davalı A.'in tecavüzünün bulunmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın reddine, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza, diğer davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan elattıkları gerekçesi ile Y.ve M. yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davalı A. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; elatma bir haksız eylemdir ve elatmanın önlenmesi davası, haksız eylemi gerçekleştirenler aleyhine açılır.Davacı, davalı A.'in de çekişme konusu taşınmaza elattığını iddia ettiği halde, mahkemece bu yönde hükme yeterli bir araştırma yapılmış değildir.Hal böyle olunca; davalı A.'in, davacı taşınmazına bir müdahalesinin olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, bu yönde tarafların bildirdikleri tanıkların dinlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle, 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.