Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9960 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3174 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalının iyiniyetli olarak ödemiş olduğu taşınmaz bedeli karşılığında taşınmazı tasarruf ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 232 parsel sayılı taşınmazdaki mesken vasıflı 17 numaralı bağımsız bölümün kayden davacıya aitken davalıya satışı hususunda tarafların 2008 yılı Ocak ayında anlaştıkları ve taşınmazı davalının kullanmaya başladığı, satış bedelinin 71.000.TL lik kısmının davalı tarafından davacıya ödendiği, ancak daha sonra taraflar arasında çıkan ihtilaflar nedeniyle tapuda devir işlemi yapılmadığı, davacının çekişme konusu bağımsız bölümün haricen satışı nedeniyle kendisine ödenen bedeli davalıya iade etmesine rağmen taşınmazı davalının 2008 Şubat ayından itibaren kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 (Türk Borçlar Kanunu 237) ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca tapuda kayıtlı taşınmazların resmi şekilde yapılmayan temliklerine değer verme olanağı yoktur ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmez. Ne var ki, harici satışın; ilgilisine harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı tanıyacağı kuşkusuzdur. Nitekim; 10.07.1940 tarih ve 2/77 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile haricen taşınmazı temlik eden kişinin aldığı satış bedelini karşı tarafa ödemedikçe haricen satın alan kişinin taşınmazı terk etmesini isteyemeyeceği, satış bedeli kendisine ödenmeyen taraf temerrüde düşmüş sayılamayacağından, para geri verilinceye kadar ecrimisil ödemekle sorumlu tutulamıyacağı hükme bağlanmıştır. Somut olaya gelince, çekişme konusu bağımsız bölümün taraflar arasında harici satışa konu edildiği, satış bedelinin 71.000.TL lik kısmının davacıya ödendiği, ancak daha sonra taraflar arasındaki ihtilaflar nedeniyle tapuda işlem yapılamadığı, davalı Fatma tarafından davacı Ahmet aleyhine Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2009/322 Esas, sayılı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ödenen harici satış bedeli ve tazminat istekli dava sonucunda, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, ödenen 71.000.TL harici satış bedelinin anılan davanın davacısı Fatma’ya ödenmesine, ayrıca sair talepler yönünden kısmen kabule ilişkin verilen kararın 22.03.2013 tarihinde kesinleştiği, öte yandan davacı Ahmet tarafından anılan kararın kesinleşmesinden önce harici satış bedelinin 10.01.2012 tarihinde davalı Fatma’nın hesabına yatırıldığı açıktır. Hal böyle olunca, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükümleri gözetilerek, harici satış nedeniyle ödenen bedelin davalıya ödenmesinden itibaren başka bir ifadeyle davalının harici satış nedeniyle verdiğinin istirdadıyla hapis hakkının ortadan kalkacağı, davalının taşınmazı bu tarihten sonra kullanımının geçerli bir nedene dayanmayacağı ve iyiniyetli olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, harici satış bedelinin davalıya ödenme tarihi olan 10.01.2012 tarihinden, davalının anahtarları teslim tarihi olan 20.03.2012 tarihleri arası dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.