Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9912 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 7716 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/10/2006NUMARASI: 2006/344-2006/401Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan A. N.’nin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 2 parça taşınmazı üçüncü kişiden satın alıp oğlu davalı adına tescilini sağladığını, davalının alım gücü olmadığını, murisin oğlu davalıya bir çok taşınmazını ve şirket hisselerini de satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile tereke adına tesciline, olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazların murisle ilgisi olmadığını, üçüncü kişiden bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların murisle ilgisi olmadığı, üçüncü kişiden satış suretiyle davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişmeli 185 ada 1 parseldeki 2 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin ½ payının bizzat miras bırakan tarafından davalıya temlik edilmediği, dava dışı S.G. adına kayıtlı iken anılan kişinin satışından davalı adına tescil edildiği görülmektedir.Bilindiği üzere, 1.4.1974 tarih, 1/2 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının, konusu ve sonuç bölümü itibariyle murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcı olduğu, bedeli ahara ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan kararın uygulama yeri bulunmadığına göre, somut olayda iptal-tescil isteği bakımından davanın reddedilmesi doğrudur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki, ''gizli bağış'' iddiasının kanıtlanması ve koşullarının gerçekleşmesi halinde tenkis hükümlerine tabi tutulacağında şüphe yoktur. Ancak, mahkemece bu yönde bir soruşturma yapılmamıştır.Hal böyle olunca, kademeli istek olan tenkis isteği bakımından taraf delillerinin toplanarak hükme yeterli bir soruşturma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilmesi isabetsizdir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.