Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9868 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5453 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/267-2013/601Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı İdare, maliki bulunduğu 2697 ada, 6 parsel sayılı kargir ev nitelikli taşınmazın 1.katının, davalı tarafından, hukuki bir nedene dayanmaksızın ikametgah olarak kullanıldığını ileri sürerek, 01.11.2011-31.07.2012 tarihleri arasındaki dönem için, 2.765,00-TL.ecrimisilin işgal başlangıç tarihinden itibaren kademeli faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 07.08.2008 tarihinden beri mernis adresinde ikamet ettiğini, dava konusu yeri hiç kullanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı adına kayıtlı çekişmeli taşınmazın davalı tarafından kullanılmadığı, davalının 2008 tarihinden itibaren aynı mahallede 66 kapı numaralı apartmanın 4 numaralı dairesinde ikamet ettiğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı tarafından dosyaya sunulan zabıtaca düzenlenen 02.08.2012 tarihli tutanağın içeriğinde, F. K.nın 31.07.2012 tarihli, 4901 sayılı yazısı gereğince, dava konusu 2697 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tahliyesi için 02.08.2012 tarihinde mahalline gelindiği; taşınmazın tahliye edilmesi üzerine vakıflar temsilcisi tarafından, boş olarak teslim alındığı açıklanarak, mahallinde bulunanlarca imza altına alındığı, tutanakta davalı H. B. adının yazılı olup, adı altında imzanın bulunduğu; ne var ki, Mahkemece, bu husus üzerinde durulmaksızın neticeye gidildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, yukarıda sözü edilen 02.08.2012 tarihli belgeye ilişkin olarak davalının beyanının alınması, tutanak altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının saptanması, gerekirse tutanak tanıkları dinlenmek suretiyle tutanak içeriğinin doğru olup olmadığının belirlenmesi, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı İdare vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.