Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 986 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13350 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 29/09/2009NUMARASI: 2008/399-2009/473Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, maliki oldukları taşınmazın bir kısmının 2981 Sayılı Yasanın 10/b maddesi uygulaması sırasında davalılara ait taşınmaza katıldığını ileri sürerek, iptal-tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuşlar, aşamada elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinden feragat etmişlerdir.Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davacı E.'nin davasının HUMK.'nun 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacılar A. ve M.A.'nin davalarının kabulüne, 182.96 m2 lik kısmın iptali ile ayrı parsel olarak anılan davacıların payları oranında adlarına tesciline, kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 2981 Sayılı Yasa'nın 10/b maddesi uygulaması sonucunda 62 sayılı parselin davacılar adına tescil edildiği, davalılara verilen 6 sayılı parsel kaydının ise hükmen oluştuğu görülmektedir.Davacılar, önceki kadastral parsellerindeki 119 m2.lik kısmın 10/b uygulamasında davalılara ait 6 sayılı parsele katıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, keşif sonrası verdikleri ıslah dilekçesi ile isteklerini 182,96 m2.ye çıkarmışlardır.Mahkemece, davasını takip etmeyen E. dışındaki davacıların davasının 182,96 m2. üzerinden kabulüne, bu kısmın 6 sayılı parselden ifrazıyla ayrı bir parsel olarak tesciline karar verilmiştir.Ne varki, yapılan soruşturmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Davalıların 6 sayılı parselini oluşumuna esas teşkil eden hüküm ve krokisi getirtilip davayı etkileyip etkilemediği denetlenmemiş, öte yandan çekişmeli kısmın yasal çerçevede ifrazının mümkün olup olmadığı ilgili merciden (3194 Sayılı Yasa 15, 16.md.) sorulmamıştır. Diğer taraftan, ıslah dilekçesi ile arttırılan miktar bakımından gerekli harç tamamlanmadığından usulüne uygun bir ıslahtan söz edilemeyeceği de gözden kaçırılmıştır.Hal böyle olunca, davalılara ait 6 sayılı parselin tescil dayanağı hüküm sureti ile krokisinin mahkemesinden getirtilmesi ve taraflar yönünden bağlayıcı nitelik taşıyıp taşımadığının denetlenmesi; çekişmeli kısmın ifrazına yasal imkan bulunup bulunmadığının belediyeden (Encümen kararına dayalı olarak) sorulması; dava konusu edilen 119 m2. ile keşfen saptanan 182,96 m2. arasındaki miktar farkı hakında gerektiğinde ayrı dava açmaları için davacılara önel tanınması ve açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi, değinilen eksiklikler giderildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması yerine, eksik soruşturma ile yetinilmesi doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.