Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 985 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13358 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : ÜMRANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 14/07/2009NUMARASI : 2006/196-2009/346Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan babasının 18 sayılı parseldeki iki adet dükkanını davalı torunu Tamer'e muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek, bu devir işleminin iptalini ve ecrimisilin tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazların yargılama sırasında dava dışı kişiye satıldığı, davacının da seçimlik hakkını tazminat yönünde kullanmadığı ecrimisil yönünden de intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, taşınmazların dava dışı kişiye satılmasına rağmen davacının tazminat talep etmediği, ecrimisil yönünden de intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakanın 18 sayılı parseldeki iki adet dükkanını 27.2.2001 tarihli resmi akitle davalı torunu T.'e sattığı, dava açıldıktan sonra çekişmeli dükkanların T. tarafından 24.4.2006'da E.K.'na satıldığı, ondan da 15.4.2008'de N. B.'ın satın aldığı görülmektedir.Davacı, davaya konu dükkanların E.e satılmasından sonra E.i davaya dahil ederek tapu iptali isteğini ona karşı da sürdürmüş, dükkanların N. tarafında satın alınmasından sonra da mahkemeye sunduğu 8.6.2009 tarihli dilekçesinde, T. ve E.'e karşı tapu iptali isteğini sürdürmeye devam ettiğini, kabul görmediği takdirde her ikisinden tazminat ve ecrimisil istediğini bildirmiştir.Davacının 8.6.2009 tarihli dilekçesi içeriğinden, taşınmazların mülkiyeti dava dışı N.a geçtikten sonra HUMK.'nun 186. maddesi anlamında seçimlik hakkını kullandığı ve davasını T. ile E.'e karşı tazminat ve ecrimisil davası olarak sürdürdüğü açıkça anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davalı T.'in taşınmazları gerçek satış işlemiyle aldığını ve davacının taşınmazlarda bir hakkının kalmadığını savunması, bir başka deyişle onun hakkını tümden reddetmesi karşısında, muvazaanın kanıtlanması halinde intifadan men koşulunun da oluştuğunun kabulünde zorunluluk vardır. Gerçekten de, ilk el T.’e ve 2.el konumundaki E.e yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde miras payı oranında bedele hak kazanacağı keza muvazaalı işlemin yok hükmünde olduğu, sicil kaydı devredilmekle beraber terekeden çıktığının kabul edilemeyeceği ve murisin ölüm tarihi itibarı ile mirasta hak sahibi olacağı (TMK.599 md.) gözetildiğinde payı oranında belirlenecek ecrimisile (dava tarihine kadar olan süreç bakımından saptanarak ecrimisilden) müstehak olacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.