Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9822 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7555 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2012NUMARASI : 2012/292-2012/62Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine; karşı davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı- davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil; karşı dava ise el atmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın reddine; karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol açıkça belli edilmiştir. Bu aşamada mahkemece izlenmesi gereken yol, hükmüne uyulan bozma çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmesinden ibarettir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; davalıların mirasbırakanı A..nin imzasını taşıyan ve imzası inkar edilmeyen 07.05.2003 tarihli harici belgeden davacının maliki olduğu çekişmeli 2000 m2 yüzölçümlü 724 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev, samanlık ve dam dışındaki 1000 m2 sinin davalıların mirasbırakanı A.'ye satıldığı ancak ikiye bölünemediği için tamamının tapuda A..üzerine devredildiği dolayısıyla davacının davalıların miras bırakanı A..e temliki açısından inançlı işlemin söz konusu olduğu sabittir.Esasen bu kişiler arasında inançlı işlemin sabit olduğu Mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar, davalılar mirasbırakanı A..tarafından davacıya borç para verildiği ve bu borcun ödenmesi halinde taşınmazın yarı payının iade edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen sözkonusu paranın ödenmediği, borca mahsuben davacı tarafından diğer payın uhdelerinde bırakıldığı savunmasında bulunmuş iseler de davacıya borç para verildiğine ilişkin delil sunamamışlardır.Öte yandan, dinlenen tanık beyanlarından ve çekişmeli taşınmazda yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor ve krokiden davalıların dava konusu taşınmazın bir kısmında prefabrik ev yapmak suretiyle taşınmazı çekişmesiz biçimde kullandıkları saptanmıştır.Hal böyle olunca; asıl dava olan inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının ifraz (bölünme) dikkate alınmaksızın talep gibi yarı pay gözetilmek suretiyle kabulüne; karşı dava olan elatmanın önlenmesi davasının ise reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacı-davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.