Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 982 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20917 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : YAZIHAN(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/06/2012NUMARASI : 2011/104-2012/113 Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, davalının çekişmeli taşınmazı iyiniyetli olarak kullandığı gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu 113 parsel sayılı taşınmazın davacıya komşu 509 parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğu her iki parsel arasında zeminde kadastrol yolun bulunduğu kayden sabittir. Davacı, davalının, taşınmazına ve kadastral yola haksız olarak ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri ile eldeki davayı açmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile; kayden davacıya ait 113 parsel sayılı taşınmaza, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiği saptanmıştır. Her ne kadar davalı, çekişme konusu taşınmazın bir bölümünü, daha önce 113 parse sayılı taşınmazda 1/6 oranında paydaş olan A.Ö.. ve H. Ö.'dan 09.10.1998 tarihli harici satış sözleşmesiyle satın aldığını, o tarihten itibaren taşınmazı iyiniyetli olarak kullandığını savunmuş ise de, tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın TMK 706, TBK 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hükmü uyarınca, resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemeyeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nun 994. maddesi ve 10.07.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlayacağı ve bu durum da, bedel ödenmedikçe taşınmazı haricen satın alanın taşınmazdan tahliyesinin istenemeyeceği kabul edilmiştir. Başka bir ifade ile değinilen kişisel hakkın kural olarak satın alan yararına taşınmazı kullanma bakımından hapis hakkı sağlar. Genel ilke bu olmakla birlikte somut olayda; davalının taşınmazı haricen satın aldığı A.Ö. ve H. Ö.'nın dava dışı Z. A.a paylarını sattıkları, davacının ise taşınmazı 29.03.1996 tarihinde Z.'den payını haricen satın aldığı, davalının sözleşmeye dayalı harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiine karşı ileri sürebileceği, davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya (kişisel hakka) değer verilemeyeceği gözetilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacının temyiz itirazlarına gelince; davalının kadastral yola da elattığı iddiası üzerinde mahkemece, yeterince durulmamış, davalının bu kısma müdahalesinin olup olmadığı saptanarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca, kadastral yol bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmesi TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.