MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istemi ile temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın (hükmedilen miktar itibariyle) kesin olarak kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleştirilmiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, dava konusu edilen beş parça taşınmazdan 1243 ada 3 nolu parselin davacı dışında üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğundan bahisle anılan parsel bakımından davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek kanun yararına bozma isteğinde bulunulmuştur. Gerçekten de, davacının davaya konu yaptığı taşınmazlardan 1243 ada 3 nolu parselin davacı adına kayıtlı olmayıp dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğu dosyada mevcut tapu kaydıyla sabittir.Hâl böyle olunca, davacının 1243 ada 3 nolu parsel hakkındaki davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın tümden kabul edilmesi doğru değildir.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun(HUMK) 427/6. maddesine dayanan kanun yararına bozma isteği açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.