MAHKEMESİ: FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/02/2011NUMARASI: 2008/80-2011/189Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu dava konusu 2512 ada, 18 parselde yer alan 1 nolu bağımsız bölümü, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın 01.01.1999 tarihinden buyana işgal ettiğini ileri sürerek, geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli 2.500,00.-TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 31.01.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile ecrimisil isteğinin 22.000,00.-TL olduğunu bildirmiştir.Davalı, çekişme konusu taşınmazda pay maliki olduğunu, 11.03.1994 tarihinde satın alma yoluyla iktisap ettiğini, fuzuli şagil olmadığını, tahliyesi konusunda ihtarname keşide edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş birleşen davada ise; kat mülkiyetine geçiş sağlamak amacıyla götürüldüğü Tapu Sicil Müdürlüğünde satış akdinin imzalatıldığını açılan dava ile öğrendiğini, iradesinin fesada uğratıldığını, bedel ödenmediğini, davacı- birleşen davalının hileli davranışları sonucu iradesinin fesada uğratıldığını bildirerek 13/07/1998 tarihli akdin iptali ile tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur.Mahkemece; elatmanın önlenmesi, 22.000.00.-TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.Karar, davalı-birleşen davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ....... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, birleşen dava ise hata- hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne, birleşen tapu iptal tescil davasının reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; birleşen davacı S. S. K.’ın hata-hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kanıtlanamadığı anlaşıldığından bu istek bakımından davanın reddine ve aleyhine açılan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin asıl davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı-birleşen davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Ancak davacıların da kabulünde olduğu üzere davalının çekişmeli bağımsız bölümü 10 yıla yakın bir süre kullandığı, kullanıma bu süre içerisinde karşı çıkılmadığı, tarafların kardeş oldukları gözetildiğinde davalı ile kayıt maliki arasında BK 299 maddesinde öngörülen sözlü olarak ariyet akdi yaptıklarının, davalının tasarrufunun muvafakate dayalı olduğu ve aynı Yasanın 304. maddesi uyarınca da dava açılmakla akde son verildiği kabul edilmek suretiyle davalının dava tarihinden önce fuzuli şagil olmadığı gözetilerek ecrimisilden sorumlu tutulmaması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davalı S. S. K.’ın, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.