MAHKEMESİ: KEMALPAŞA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/01/2013NUMARASI: 2012/672-2013/77Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının,nüfusta doğum tarihi 08.09.1938 olduğu halde 253, 495 ve 971 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarında doğum tarihinin 1922 yazıldığı, davacının anılan parsellere ait kadastro tespit tutanaklarındaki doğum tarihinin nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğiyle dava açtığı, mahkemece 253, 495 ve 971 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarındaki tesbit maliki A..M..K..'nın, 08.09.1938 doğumlu A..M..K.. olduğunun tesbitine karar verildiği anlaşılmaktadır.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür.Çekişmesiz açılan bu tür işlerde, yapılan araştırma ile veya hak sahibi olduğunu iddia eden bir kişinin itirazı üzerine ortaya bir çekişme çıkarsa, mülkiyet aktarımına sebebiyet verebilmesi ihtimali ortaya çıktığından, artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmamaktadır. Yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, davaya görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilemez. Somut uyuşmazlıkta Nüfus Müdürlüğü; Kuyucak Köyü nüfusuna kayıtlı 1992 doğumlu A..M..K.., Ulucak Köyü nüfusuna kayıtlı 1934 doğumlu A..M..K..ve Akalan Köyü nüfusuna kayıtlı 1980 doğumlu A..M..K..'nın nüfus kayıtlarını göndermiştir. 1970 yılında yapılan kadastro tesbiti sırasında 971 parsel A..Ç.n satışı ve zilyetliğe istinaden 1930 doğumlu Kuyucak Köyünde oturan A..M..K.. adına, 495 parsel İ.S.un satışı ve zilyetliğe istinaden 1338 doğumlu Kuyucak Köyünde oturan A..M..K.. adına, 253 parsel ise S.. K.'nın satışı ve zilyetliğe istinaden 1937 doğumlu Kuyucak Köyünde oturan A..M..K.. adına tesbit edilmişlerdir. Çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 1970 yılında yapılmış olması sebebiyle 1992 doğumlu A..M..K.. ile 1980 doğumlu A..M..K..'nın taşınmazlarda hak sahibi oldukları düşünülemez. Ancak tapu kaydındaki isimle aynı ismi taşıyan Ulucak Köyü nüfusuna kayıtlı 1934 doğumlu A..M..K.. aleyhine davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı usulüne göre ayrı bir dava açılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.