Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9687 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13226 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 27/02/2013 gün ve 2010/91 Esas, 2013/105 Karar sayılı hükme karşı temyiz isteğinin reddine ilişkin olarak verilen Dairenin 24/04/2014 tarih, 2014/ 6127 Esas , 2014/8510 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı İdare vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Asılve birleşen dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak karar verilmiş; davalı İdare vekilinin temyiz isteği Dairece, temyiz süresi geçtiğinden bahisle süreden reddedilmiş ise de; davalı İdare vekilinin karar düzeltme talebi üzerine bu defa yapılan incelemede, hükmün davalı İdare vekiline tebliğinden itibaren süresinde temyiz edilmiş olduğu anlaşılmakla, Dairenin, 2404.2014 tarih, 2014/6127 Esas, 2014/8510 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçildi. Dosya içeriğine, toplanan delillere; mahkemece vasiyetnamenin iptali isteği yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince " 27.07.2001 tarihli vasiyetname yönünden de iptal isteğinin reddine karar verilmesi yönündeki bozma ilamı uyarınca vasiyetnamelerin iptali isteğinin reddine , tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalı İdare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, miras bırakanın yaptığı ölümü bağlı tasarruflar nedeniyle davacıların saklı payına tecavüzün varlığı saptandıktan sonra 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 564.maddesi doğrultusunda bölünmesine olanak bulunmayan tenkise konu 1570 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 4 ve 12 nolu bağımsız bölümler bakımından, davalı İdare tercihini bedelden yana kullanarak aynın davacı tarafa verilmesini istediğine göre, 3, 4 ve 12 nolu bağımsız bölümlerde tasarruf oranı içinde kalan kısmın karar günündeki değerinin para olarak davacılardan alınarak davalı İdareye verilmesi, karşılığında anılan bağımsız bölümlerin tamamının davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, TMK'nın 564.maddesi hükmüne aykırı şekilde, davalı İdarenin tercihinin tersine, 1570 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 4 ve 12 nolu bağımsız bölümlerde davalı İdare ve davacıların paydaş kılınmasına karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı İdare vekilinin bu yöne ilişkin olarak temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA , 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.