MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen davada; Davacı ... ve oğulları ...ve ...isimli kişilerden aldığı borca karşılık olarak verdiği senetlerin, yaptığı ödemelere rağmen icraya konulduğunu, alacaklılarla yaptığı görüşmede taşınmazların teminat olarak verilmesi halinde icra dosyasından satış yapmayacaklarının, kalan borç bitince taşınmazları iade edeceklerinin bildirdiğini, bunun üzerine, dava konusu 4 adet taşınmaz için zorunlu olarak ... Noterliğinden 28/12/2006 tarihli 6407 ve 6406 yevmiyeli düzenleme şeklindeki vekaletnameyle...'nin yakını olan davalı ...'ı vekil tayin ettiğini; vekil ...'ın taşınmazları son derece düşük bir bedelle ...a satış suretiyle temlik ettiğini sonradan 3 parça taşınmazın el değiştirdiğini, 1 parça taşınmazın davalı... üzerinde kaldığını ileri sürerek, dava konusu 1573 ada 9; 1619 ada 61; 1583 ada 15, 203 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı... davacı ve diğer davalılarla herhangi bir ticari ya da şahsi bir ilişkisinin bulunmadığını, davaya konu taşınmazı tamamen iyiniyetli olarak tapu siciline güvenerek satın aldığını davalı .. Yapı Şirketi ; karşılığında iki daire vererek, dava konusu 203 ada 6 parsel sayılı taşınmazda ki davalı ....un payını, iyiniyetle iktisap ettiklerini davalı ... davacının, kardeşleri ve annesi ile birlikte paydaşı olduğu dava konusu 1583 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki payını borçları nedeniyle sattığını, davalı...'nın satışa çıkartması nedeniyle yabancıya gitmemesi için satın aldığını, iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu davalı ... teminat maksadıyla temlik iddiasının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, hiçbir delile ve belgeye dayanıl olmayan, tamamen soyut iddialara dayanılarak açılmış davanın esastan reddi gerektiğini savunmuşlar davalı .., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın niteliği itibariyle, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili davası olduğu, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda davacının inançlı işleme yönelik iddiasını tarafların imzasını içeren ve en geç işlem tarihinde düzenlenmiş yazılı belge veya en azından olayın tamamının ispatına yeterli olmamakla birlikte buna delalet edebilecek ve karşı taraf elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile ispatlayamadığı, davacı tarafın inanç sözleşmesini ispat edememesi nedeniyle yapılan sonraki satışlara ilişkin muvazaa iddiasının bir öneminin bulunmadığı, davalı ...'ın davacı ile vekalet ilişkisinin olduğu, taraflar arasındaki temel ilişkide vekillik görevi dışında herhangi bir alakasının bulunmadığı gibi vekalet görevine aykırı davrandığından da bahsedilemeyeceği, davacı tarafça inançlı işleme yönelik iddiasının ispatlanamaması nedeniyle taşınmazların değerininde talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.12.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili .. ... ile temyiz edilen Davalı ..vekili Avukat ...Davalı ... vekili ..... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen ..... vekili.., Davalı... Temsilcisi ..., Davalı .. gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..'ün tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası yönünden, vekaletin, davacının iradesine aykırı olarak ve zararlandırma kastıyla kullanıldığı iddiası kanıtlanamadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.'er-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına ve aşağıda yazılı 3.40.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.