MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında birleştirilerek görülen tenkis-tespit davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava, tenkis; birleştirilen dava, tespit isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları ...'in kendilerinden mal kaçırmak kastı ile dava konusu 121 ada 1429 parsel sayılı taşınmazı bedelini ödeyip üçüncü kişiden satın aldığını ve davalı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek ihlal edilen saklı payları oranında tenkise karar verilmesini talep etmişler; davacı ..., 21.5.2008 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.Davalı, dava konusu taşınmazı birikimleri ile satın aldığını, evin oturulabilir hale gelmesi amacıyla pek çok masraf yaptığını bildirip davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada taşınmaz için yaptığı faydalı masrafların tespitini istemiştir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın bedelinin muris tarafından ödendiği, davacıların saklı paylarının ihlal edildiği, ancak davacının taşınmazda 18.891,20-TL değerinde iyileştirmede bulunduğu gerekçesiyle bu bedel miktarında davalının masraf yaptığının tespiti ile tenkis isteğinin kısmen kabulüne, davacı... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, muris ..'in 25.1.2005 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak dava dışı eşi .. ile çocukları olan davacılar ile davalının kaldıkları, mirasçı ...nın da 8.8.2008 tarihinde öldüğü, dava konusu 121 ada 1429 parsel sayılı taşınmazın ...' adına kayıtlı iken 6.5.2003 tarihli işlemle mirasçılarına intikal ettirilerek aynı tarihte 5.500,00-TL bedelle davalıya satış yolu ile devredildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Tasarruf oranının aşıldığı saptanır ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Bir başka deyişle, (mutlak olarak tenkise tabi kazandırmalar saklı kalmak kaydı ile) tenkis istenebilmesi için saklı payların ihlal edilmesinin yanı sıra murisin saklı payları ihlal kastı ile hareket etmiş olması gereklidir. Öte yandan, 4721 s. TMK'nun 6 ve 6100 s. HMK'nun 190. maddeleri gereğince herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.Somut olayda, her ne kadar mahkemece muris ... tarafından banka hesabından 1.4.2003 ve 2.5.2003 tarihlerinde 6.117,39 euro para çekilmesi nedeniyle ve dinlenen tanık beyanlarına göre taşınmazın satış bedelinin muris tarafından ödendiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dinlenen tanıkların bir çoğu, özellikle davalıya satış yapan önceki malikler davalının satış bedelini kendisinin ödediğini, murisin sadece alım satıma aracılık ettiğini söylemişlerdir. Mahkemece yapılan keşiflerden sonra bilirkişilerce taşınmazın 6.5.2003 tarihindeki değerinin 34.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Halbuki bu bedelin ya da tapuda gösterilen satış bedelinin tamamının muris tarafından ödendiği davacılar tarafından usulünce kanıtlanamadığı gibi, muris tarafından bankadan çekilen paranın saklı payları ihlal kastı ile davalıya verilip verilmediği, bu bedelin alım satımda kullanılıp kullanılmadığı da kanıtlanmış değildir. Hâl böyle olunca; asıl davanın kanıtlanamadığından ve birleştirilen davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.