Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9659 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8151 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacılar, kendileri ve murisleri tarafından davalı şirketin bayileri aleyhine .. parsel sayılı taşınmazın 7.950 m²' lik kısmının tapusunun iptali ile maliki oldukları .. parsele ilavesi suretiyle tapuya tesciline ilişkin açılan .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/430 Esas, 1976/157 karar sayılı davasının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak her nedense mahkeme kararının tapuya tescil ettirilmediğini, bu kısmın 456 parselden ifraz edilen .. parsel içinde kaldığını ve davalı şirkete satıldığını, ancak bunun yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek, .. parsel sayılı taşınmazın 7950 m²'lik kısmının tapusunun iptali ile aynı yer .. parsel sayılı taşınmazdaki hisseleri ve miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, tapu kaydına güvenerek taşınmazı iyi niyetli olarak iktisap ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dairece; “ dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların miras bırakanları tarafından...Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde 1975/430 Esas sayı ile açılan tapu iptal ve tescil davasının, 20.04.1976 tarihinde 1976/157 sayılı kararla kabul edildiği ve 456 parsel içinde bulunan 7950 m²'lik bölümün tapusunun iptali ile 458 parsele ilave edilmek suretiyle davacıları adına tesciline karar verildiği ve infaz edilmediği için eldeki davanın açıldığı, oysa eldeki davadan önce taşınmazın el değiştirerek davalı şirkete temlik edildiği anlaşılmaktadır. Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen 20.04.1976 tarihli kararın hangi tarihte kesinleştiğine dair edinilen bilgiden, anılan kararın altına mahkemece düşülen 28.01.2011 tarihli şerh gereğince, kararın 28.01.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Anılan bu bilgiye göre 20.04.1976 tarihli ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1975/430 Esas, 1976/157 Karar sayılı kararın, davalının edindiği tarihte henüz kesinleşmediği sabittir. O halde, kararın kesinleşmediği gözetildiğinde, TMK’nun 705. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin davacılara geçmediği kuşkusuzdur. Buna göre, tapu sicillerinin aleniyeti ve güvenilirliği ilkesinden hareketle, davalı tapu kaydından edinen tüzel kişi olup, TMK’nun 1023. maddesi koşullarının gerçekleşmesi halinde ediniminin korunacağı asıldır. Ne varki, mahkemece bu konuda araştırma ve değerlendirme yapılmış değildir. Somut olayda, tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanması, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikat ile yetinilmek suretiyle karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, çekişme konusu 7950 m2 lik bölümün .. (ifraz ile .. parsel) parsel sayılı taşınmazdan tefriki ile son parsel numarası verilerek müstakil bir parsel olarak tesciline karar verilmesi gerekirken, .. parselin kesinleşen geometrik durumunu bozucu şekilde bu parsele tevhit edilerek tescile karar verilmiş olması ve ayrıca anılan bölümün 3194 Sayılı İmar Yasası’nın .. ve .. maddeleri gereğince ifrazının mümkün olup olmadığının, taşınmazın belediye sınırları içinde olması halinde encümen kararına dayalı olarak, belediye sınırları dışında olması halinde ise il-ilçe idare kurulundan sorulup saptanmamış olması da doğru değildir. Öte yandan, .. parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşları olduğu halde, bunlara da davada yer verilmeksizin sonuca gidilmiş olması da isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki, bozma ilamına uyulmuş olmakla, bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorunlu hale gelir.Ne varki, somut olayda, dairenin yukarıda içeriği açıklanan bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gereğinin yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil istekli davada, 458 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşlarının davada yer alması sağlanmamış, usulüne uygun taraf teşkili yapılmamış olduğu gibi, komşu parselde otel işletmeciliği yapan davalı şirketin iyi niyetli müktesip olup olmadığı bakımından da yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiş olduğu görülmektedir.Hâl böyle olunca; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşlarının davada yer almasının sağlanması, usulüne uygun taraf teşkili yapıldıktan sonra davalı şirketin dava konusu taşınmaz bölümünü ediniminin iyi niyetli olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.