Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9654 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8022 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, kayden paydaşı oldukları 26 ada 2 parsel sayılı taşınmazı komşu parselde cami ve külliyenin restorasyon işin yapan davalının inşaat malzemeleri bırakmak suretiyle Ekim 2012 tarihinden itibaren haksız kullandığını, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 sayılı dosyası ile müdahalenin tespit edildiğini ileri sürerek 10 aylık dönem için toplam 20.833,33 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren faizi ile ve 675,85 TL tespit masrafı, 250,64 TL noter ihtarı giderinin tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalı, dava konusu taşınmaza komşu 26 ada 1 parseldeki cami ve külliyenin restorasyon işini İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğünden 29.08.2012 tarihinde ihale ile aldıklarını, 31.08.2012 tarihinde işi dava dışı şirkete taşere ettiklerini, onun da 02.09.2012 tarihinde ....'e işi taşere ettiğini, ecrimisil istenen dönemde kendisinin sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kayden davacılara ait olduğu, komşu parseldeki restorasyon işini davalının yaptığı, husumet itirazına itibar edilemeyeceği, 2012 yılı ilkbahar ayından itibaren dava konusu taşınmazı inşaat malzemesi dökmek suretiyle davalının işgal ettiği, ek rapor doğrultusunda ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 26 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayden mirasbırakan ... ile davacı ..'ya ait olduğu, muris .nin 10.12.1997 tarihinde ölümü ile davacıların mirasçı olarak kaldıkları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, .. .. Bölge Müdürlüğünce dava konusu taşınmaza komşu 26 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ...külliyesinin 2012-2014 yılları uygulama restorasyon işinin 29.08.2012 tarihli sözleşme ile davalı .. ...San. Ltd. Şti.' ne verildiği, 02.09.2012 tarihinde davalıya yer tesliminin yapıldığı, davalının daha sonra iki ayrı sözleşme ile işin bir kısmını dava dışı şirketlere taşere ettiği açıktır.Dosya kapsamı ile, kayden davacılara ait çekişme konusu taşınmazı davalının inşaat malzemesi bırakmak suretiyle haklı ve geçerli nedeni olmaksızın kullandığı, komşu parselde yaptığı restorasyon işinin bir kısmını dava dışı şirketlere vermiş olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı tespit edilmek suretiyle ecrimisilin hüküm altına alınmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut hâliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde bir ecrimisil hesabı yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur.Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, taraflardan emsal kira sözleşmelerinin istenmesi, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırmasının yapılması, taşınmazın bulunduğu yer ve niteliği gözetilerek yöredeki rayice göre ecrimsilin uzman bilirkişiler marifetiyle tespit edilmesi, belirlenen ilk dönem ecrimisile ÜFE oranında arttırım yapılmak suretiyle diğer dönemlerin kira bedellerinin tespit edilmesi ile hasıl olacak sonuca göre usûlüne uygun tespit edilecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde taşınmazın emlak değerinin % 5'i yıllık kira bedeli olarak kabul edilip, aya bölünmek suretiyle tespit edilen ecrimisilin hüküm altına alınması isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.