MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar, mirasbırakan...’ün mirasçıdan mal kaçırma amacıyla 629 ada 16 parsel sayılı taşınmazın intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini oğlu....’e satış suretiyle temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını, murisin taşınmaz mal satmaya ihtiyacının bulunmadığını, taşınmazın imar görerek 629 ada 34 nolu parselde ...’un 566/2400 pay sahibi olduğunu, taşınmazın paydaşlarından ...’un ortaklığın giderilmesi davası açtığını ve ..’un ölümü nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, dava konusu taşınmazı muris ...'un bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını, mal kaçırılmadığını, bedel ödeme savunması kabul edilmese dahi murisin mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığı, davacılara da taşınmaz devri yapıp, kazandırmada bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ ... mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli, her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, böylece yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır...” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan araştırma, inceleme ile, davacıların murisin kızları olduğu, davalıların murisin tek oğlu ...ün eşi ve kızları bulunduğu, yargılama sırasında davalı. ..'ün öldüğü, annesi ve kardeşi..'nın davalı .. mirasçıları oldukları, kök muris ..ün eşi ...'ün 05.12.1976 tarihinde öldüğü, murisin sağlığında, bozma ilamı içeriğinde açıklanan şekilde .. ada .. (imarla ..) parsel sayılı taşınmazı 17.12.1982 tarihli akitle satış suretiyle oğlu davalıların murisi ...'a temlik ettiği, taşınmazda üç katlı bina olup, taşınmazın kira bedellerini kardeşi ..'un 06.04.2006 tarihinde ölümüne kadar davacı Hatice'nin aldığı, yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporu ile taşınmazın dava tarihindeki değerinin 250.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.Öte yandan, murisin 670 ada 45 ve 46 parselleri 22.10.1992 tarihli akitle kızı davacı ...'ye satış suretiyle temlik ettiği, anılan taşınmazların 2007 yılında.. Büyükşehir Belediyesi'nce kamulaştırıldığı, 14.03.2007 tarihinde mahkeme kararı ile kamulaştırma bedelinin 65.192,50 YTL olarak belirlendiği, diğer taraftan, davacılar.... ve ..'nin maliki oldukları 629 ada .. parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu meskeni 16.05.1973 tarihli akitle üçüncü kişiden 1/2'şer paylı olarak edindikleri, yine davacı ...'nin maliki olduğu 645 ada .. parsel sayılı taşınmazı 13.10.1966 tarihinde üçüncü kişiden edindiği, ayrıca, davacı ..e'nin maliki olduğu .. ada .. parsel sayılı taşınmazdaki .. nolu meskeni ise, murisin 06.12.1993 tarihinde ölümünden çok sonra 06.07.2004 tarihli akitle üçüncü kişiden edindiği, muristen ölümü ile mirasçılarına üç parça taşınmazın intikalinin yapıldığı, ..'te yazlık nitelikli bir taşınmazın yine muris adına kayıtlı olduğu sabittir.Diğer taraftan, davacı ...nin eşi ile 1961 yılında evlendiği, eşinin sağlık memuru olarak çalıştığı, düğün takıları ve eşinin çalışması ile yaptıkları birikim sonucu 1966 yılında maliki olduğu taşınmazı edindiğini bildirdiği, davacı ...nin öğretmen olduğu, davacı ...'nin ev hanımı olmakla beraber dava konusu taşınmazdaki dükkanlardan kira geliri elde ettiği, dolasıyla davacıların alım güçleri bulunmadığının kabul edilemeyeceği, ayrıca, davacıların üçüncü kişiden edindikleri taşınmazların satış bedelini murisin ödediğinin dosya kapsamı ile kanıtlanamadığı, aksi yöndeki tanık beyanlarının duyuma ve varsayıma dayalı soyut nitelikteki açıklamalar olup itibar edilemeyeceği kuşkusuzdur.O halde, hükmüne uyulan bozma ilamı, yukarıda açıklanan ilke ve olgular, yapılan keşif sonucu elde edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, murisin zengin bir kişi olduğu, mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, murisin tüm mirasçıları kapsar, hak dengesini gözetir biçimde bir taksim yaptığını, başka bir deyişle mal paylaştırdığını söyleyebilmenin olanaksız olduğu, çekişme konusu taşınmazı oğlu davalılar murisi .. temlikinin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılarak hukuki olmayan gerekçeler ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.