Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9618 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12427 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, Asliye Hukuk Mahkemesince esas hakkında verilen karar, Dairemizin 11/11/2014 tarih ve 2014/13344 E 2014/17390 K sayılı ilamı ile davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev yönünden bozulmuş, Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar 05/05/2015 tarihinde kesinleşmiş, taraflarca dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunulması beklenmeden 11/05/2015 tarihinde dosya re’sen görevli mahkemeye gönderilmiştir.Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir.Somut olayda; görevsizlik kararı kesinleştiği halde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin ilgilisi tarafından talep edildiğine dair dosya içerisinde belge ve bilgi bulunmamaktadır.Hâl böyle olunca; 6100 sayılı HMK'nun 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.