Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9581 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3892 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2012/138-2013/48Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babalarından intikal eden bahçeli kağir ev vasıflı 627 ada 11 parsel sayılı taşınmazı, murisin ölümünden beri davalı kardeşinin kullandığını, kendisi de mirasçı olduğu halde kullanımına engel olunduğunu ileri sürerek, payı oranında ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı; 1970 yılından beri çekişmeli taşınmazdaki birinci katı kullandığını, bodrum katta ise murise ait eşyaların olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 627 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tarafların mirasbırakanı Mehmet Ali Uzunçayır adına kayıtlıyken 1/2 payını davalı oğlu Fazıl'a 21.08.2002 tarihinde temlik etmesi ile taşınmazda muris ve davalının paydaş oldukları, ne var ki; murisin temlik ettiği pay yönünden, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak davacı Ramazan tarafından davalı Fazıl aleyhine Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2010/255E., 2011/91K. sayılı davanın açıldığı, davanın kabulüne dair verilen kararın dairece 13.10.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, murisin 21.09.2009 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacı ve davalı oğlu ile dava dışı mirasçı Mustafa'nın kaldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir.Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)Somut olayda, davalı bodrum katta murise ve davacının oğluna ait eşyaların olduğunu bu katı kullanmadığını savunduğu halde davalının savunması üzerinde durulup bu husus açıklığa kavuşturulmuş değildir.Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler uyarınca davalının savunması üzerinde durulması, isimleri bildirilen tanıkların dinlenmesi, bodrum katın kimin tasarrufunda olduğunun anahtarının kimde bulunduğunun, açıklığa kavuşturulması, davacının tasarrufunda bulunduğunun saptanması durumunda ecrimisil isteğinin reddi gerektiğinin düşünülmesi, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre ecrimisil hesabına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.