Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 956 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12028 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: DALAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/01/2008NUMARASI: 2006/185-2008/22Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, paydaşı oldukları 883 sayılı parselin bir kısmını davalıların işgal ettiğini, ayrıca ağaç kestiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemişlerdir.Davalılar, davacıların taşınmazına bir müdahaleleri bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların herhangi bir müdahalelerinin saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen kayıtlardan, davacıların 883 sayılı parselin paydaşları, davalıların ise komşu 875 sayılı parselin ölü kayıt maliki Ü.'nün kızı ve damadı oldukları görülmektedir. Davacılar, kendi parsel sınırları içerisinde kalan çekişmeli kısımdan ağaç kesen davalıların taşınmazlarına müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Gerçekten de, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile uzman bilirkişilerin raporları dikkate alındığında, daha önce yangına maruz kalan ve davacılara ait 883 sayılı parselin çap sınırı içerisinde bulunan 2098 m2.1ik alanda davalıların temizlik çalışması yapmak suretiyle bu yeri sahiplenme eğilimi gösterdikleri ve böylece davacıların mülkiyet haklarına yönelik sataşma yarattıkları anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, mülkiyet hakkının içeriği TMK. 'nun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." şeklinde düzenlemiştir. Malikin anılan maddedeki koruma yetkisinin, mülkiyet hakkına yöneltilen doğrudan müdahaleler yanında, somut olayda olduğu gibi dolaylı müdahaleleri ve sataşmaları da kapsadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK. 'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.