Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9532 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20453 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2012/745-2013/567 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; kayden maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın yapılandığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise; parsellerin yer aldığı bölgede kadastro çalışmalarında sistematik kayma bulunduğunu, ada bazındaki kaymaların İmar Kanunu kapsamında düzeltilmesini istenebileceğini, taşınmazların sit kapsamında koruma altına alındığını,yapılarda bir değişiklik yapılamayacağını savunmuş, mahkemece uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılan keşif sonucu alınan harita mühendisi ve inşaat mühendisi tarafından hazırlanan krokili bilirkişi raporuna göre davalıya ait 5 parseldeki binanın (A) ile harflendirilen 4.34 m²'lik bölüme tecavüzlü olduğu bina tecavüzünün yeni bir inşai faaliyetten kaynaklanmadığı, ada bazındaki kaymaların yenileme çalışması ile giderilebileceği belirlenmiş, mahkemece; yenileme çal??şması yapılarak sorunun çözümlenmesinin uygun olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporuna atıfta bulunmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 6021 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, komşu 5 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına kayıtlı olduğu, her iki taşınmazın tapu kaydında da eski eser şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi uyarınca; bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olup, mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davacıya ait çaplı taşınmaza taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiği saptandığına göre çapın iptal edilinceye kadar geçerli olduğu gözetilerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.